Diş eti çekilmesi (DÇ) tedavi edilirken birçok
tekniğin başarısından söz etmek mümkündür. Bu
tekniklerden özellikle minimal invaziv bir teknik
olan tünel tekniği, post-operatif olarak daha ağrısız,
morbiditesi daha az ve başarılı bir tekniktir. Bununla
birlikte tünel operasyonu sırasında kök yüzeyi
kapanmasının sağlanabilmesi için serbestleştirilen
flep koronale yer değiştirmelidir. Bu noktada sütur
tekniği de son derece önemlidir. Özellikle hem
greftin stabilizasyonunu sağlamak hem de flebi
koronale ilerletmek için çift-çapraz sütur tekniği
başarılı bir yöntemdir. Bu olgu serisinin amacı; tünel
operasyonları sırasında çift-çapraz sütur tekniği
uygulanmasının kısa dönem etkinliğinin
araştırılmasıdır. Cairo DÇ tip 1 ve 2 DÇ’ye sahip
sistemik olarak sağlıklı üç hastada tünel tekniği
uygulanırken palatinal sahadan de-epitelize serbest
diş eti grefti elde edilmiş ve serbestleştirilen flep
içerisine yerleştirilmiştir. Yerleştirilen greft çiftçapraz
sütur tekniği ile hem flebe sabitlenmiş hem de
koronale ilerletilmiştir. Hastalar iki ay takip
edilmiştir. Bu vaka serisinde DÇ’lerin tedavisinde
post-operatif ağrı minimal düzeyde olmuştur.
Uygulanan teknik ile hastaların estetik beklentileri
karşılanmıştır. Bu sütur tekniği ile papil
bütünlüğünün bozulmadığı görülmüş ve dokunun
beslenmesi sırasında erken dönemde bir
komplikasyonla karşılaşılmamıştır. Bu vaka sersinin
sonuçları dahilinde çift-çapraz sütur tekniğiyle
uygulanan tünel operasyonu ile DÇ tedavisinde
etkili sonuçlar verdiği söylenebilir.
It’s possible to talk about the success of
many techniques when treating gingival recession
(GR). The tunnel technique, which is a minimally
invasive technique, is a more painless, less morbid
and successful post-operative technique. However,
the released flap must be coronally displaced to
ensure root surface closure during tunnel operation.
At this point, the suture technique is also extremely
important. In particular, the double-cross suture
technique (DCST) is a successful method for both
stabilizing the graft and advancing the flap
coronally. The aim of this case series is; the aim of this
study is to investigate the short-term effectiveness of
applying the DCST during tunnel operations. While
performing the tunnel technique in three
systemically healthy patients with Cairo type 1-2 GR,
a de-epithelialized free gingival graft was obtained
from the palatal area and placed in the liberated flap.
The implanted graft was both fixed to the flap and
advanced coronally with the DCST. The patients
were followed for two months. Post-operative pain
was minimal in the treatment of GR in this case
series. The aesthetic expectations of the patients were
met with the applied technique. With this suture
technique, it’s observed that the integrity of the
papilla wasn’t impaired and no early complications
were encountered during the feeding of the tissue.
Within the results of this case series, it can be said
that the tunnel operation applied with the DCST
gives effective results in the treatment of GR.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Periodontoloji |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 4 Sayı: 1 |