Alain Badiou hem on dokuzuncu yüzyılın büyük Hakikat anlayışı hem de postmodern geleneğin hakikati göreli olarak kavramasını eleştirerek, hakikatin göreli olmayan/nesnel dayanakları olan bir "çokluk" olduğunu göstermeye çalışır. Bu yazıda Badiou'nun bu iddiasını ne denli temellendirebilmiş olduğu sorgulanacaktır. Bu amaçla hakikatin ne olduğuna dair genel bilgi verilmesinin ardından, hakikatin eksiltme biçimlerinin (karar verilemez, ayırdedilemez, türeyimsel ve adlandırılamayan) analizi yapılıp hakikatin iki unsuru olan özne ve olayın nasıl mistik bir şeye dönüştüğü, hakikatin ise ulaşılamaz bir öteye nasıl havale edildiği gösterilmeye çalışılacak. Son bölümde ise, hakikat prosedürlerinin analiziyle, hakikat ve hakikatin öznesi arasındaki ilişkinin "düşünce" alanına taşınmış olması nedeniyle, hakikatin soyut ve maddi yaşamdan kopuk olduğu iddia edilecektir.
Alain Badiou tries to indicate that truth is multiple with its objective foundations and so it is not relative by criticizing both the great understandings of Truth in the nineteenth century and the relative truths of postmodernism. In this essay, I will try to examine whether Badiou’s thoughts are well grounded. After having presented generally what truth is about, I will analyze the subtracted elements of truth (the undecidable, the indiscernible, the generic, the unnamable) to demonstrate how subject and event as the two elements of reality are turned into mystical things and how truth is passed into something beyond attainable. In the last section of the paper, by construing the truth procedures in Badiou's philosophy, it will be claimed that according to Badiou truths are abstract and indifferent to the real life since the relationship between truth and its subject is grounded only by the mediation of subject's "life of thought".
Alain Badiou event subject truth multiplicity infinity relativity.
Diğer ID | JA35NB72ZA |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Temmuz 2016 |
Gönderilme Tarihi | 13 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 2 |