Yeniçağda felsefede parlayan disiplin
epistemoloji olmuş ve bununla birlikte bilgi açısından “değer-olgu”,
“olan-olması gereken” ayrımları da belirginleşmeye başlamıştır. Aguste Comte’un
başını çektiği ve modern dünyaya ait bir girişim olan pozitif bilim anlayışıyla
birlikte, doğa dünyası ile insan dünyası, fiziksel alan ile sosyal alan, özne
ile nesne arasında köklü ayrımlar bulunduğu ve gerçek bilgiye ancak somut
olayların ampirik olarak incelenmesiyle ulaşılabileceği görüşü hakim olmuş, bu
görüş ile birlikte bilim, olguları deneysel olarak incelemek ile sınırlı
tutulmuş, bunun dışında kalan alanlar,-Metafizik, Ahlak, Politika vb.- bilimin
kapsamına dahil edilmemiştir. Buna karşılık Aristoteles, yüzyıllar öncesinden teorik
bilimlerle insanın eylem hayatını konu edinen pratik bilimlerin iki farklı
bilim dalı olduğunu ve her iki alanda da bilgi ortaya konulabileceğini ortaya
koymuştur. Bu çalışmada, Aristoteles felsefesinde, ahlak ve siyaset gibi -pozitivistlerin
değer içerdiği için bilimsel alandan dışladığı- pratik bilimlerin mahiyetini ve
bilim dünyasında ahlak ve siyaset gibi pratik bilimlerin değerinin ne olduğu
ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2019 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 9 |