The novel Das Glück in glücksfernen Zeiten published in 2009 by contemporary German writer Wilhelm Genazino provides a panorama of 21st century modern society. It narrates the modern urban individual, the dilemmas of the modern age, and the meaninglessness into which individuals are drawn. The paper, centered on such a novel that depicts a realistic view of the age, aimed to reveal the roles of women and men in the patriarchal capitalist system, the status of women as compared to men, the relationship between women and men in the modern age, and the current state of the family as the smallest social and economic institution of bourgeois capitalism. In this study, conducted through the main characters of the novel, Wahrlich and Traudel, gender roles in the modern age, the views of women and men toward each other, and their attitudes toward the family institution and child-rearing were analyzed. This analysis was carried out with materialistic approach by tracing historical and social conditions that underlie all of these subjects. Feminist criticism method was also adopted in the analysis to ensure accurate conclusions. Consequently, it was found out that the gender roles in the modern age are shaped by the relations of economic production dating back to ancient times, and these roles contain a relationship of domination, just like among social classes. This relationship, which is based on male dominance, has some fundamental characteristics such as the fetishization of the female body, false consciousness among women and the enslavement of women in the processes of material production and household production, and examples of all these aspects can be found in the novel which reflects the facts of the modern age.
Çağdaş Alman edebiyatı yazarlarından Wilhelm Genazino’nun 2009 yılında yayımlanmış Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk romanı, 21. yüzyıl modern toplumunun bir panoramasını vermekte, modern kentli bireyi, modern çağın açmazlarını ve onun bireyi sürüklediği anlamsızlıkları hikâye etmektedir. Çağın gerçekçi bir tasvirini yapan, insanlar arası ilişkileri ve hâkim yaşayış tarzını gözler önüne seren böylesi bir eser üzerinden yürütülen bu çalışmada, erkek egemen kapitalist sistemin kadına ve erkeğe biçtiği roller, kadının erkek karşısındaki konumu, modern çağdaki kadın-erkek ilişkileri ve burjuva kapitalist dünyanın en küçük toplumsal ve ekonomik birimi olarak aile kurumunun mevcut durumu ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda materyalist bir bakış açısı benimsenerek hareket edilmiş ve romanda ana kahramanlar Wahrlich ve Traudel aracılığıyla yansıtılan toplumsal cinsiyet rollerinin, kadın ile erkeğin birbirlerine, aile kurumuna ve çocuk mefhumuna bakışının doğru bir çözümlemesini yapabilmek amacıyla, tüm bunların kaynağını aldığı tarihsel ve toplumsal koşulların izi sürülmüştür. Feminist eleştiri yönteminin ilkelerine de başvurularak yürütülen çalışma neticesinde, modern çağın toplumsal cinsiyet rollerinin eski çağlardan bugüne değin süregelen ekonomik üretim süreçlerine bağlı olarak şekillendiği ve tıpkı toplumsal sınıflar arasında olduğu gibi bir tahakküm ilişkisini içerisinde barındırdığı gösterilmiştir. Erkek üstünlüğüne dayalı olan bu ilişki, kadın bedeninin fetişleştirilmesi, kadının yanlış bilinçlenmesi, maddi üretim ve yeniden üretim süreçlerinde kadının köleleştirilmesi gibi bazı temel özelliklere sahiptir ve modern çağa ayna tutma vazifesi gören romanda tüm bunların yansımalarını görmek mümkündür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alman Dili, Edebiyatı ve Kültürü, Modern ve Postmodern Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |