İngiltere'de "Magna Carta" ile başlayan kralın yetkilerini sınırlandırma hareketi, giderek parlamentolu
yönetimlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Parlamentolu düzenlerin oluşmasıyla birlikte artık
devletler kralların/hükümdarların isteğine göre değil parlamentoların koyduğu kurallara göre
yönetilmeye başlanmıştır. Bu süreçte devletin temeli sayılabilecek bir yazılı kurallar bütünü meydana
getirme çabası “anayasacılık hareketi” olarak tanımlanabilir.
Anayasacılık hareketinde temel amaç yöneticilerin kişisel değerlendirmelerle yapacağı davranışları
önlemektir. 18. Yüzyılın ikinci yarısında Batı Avrupa'da başlayan anayasacılık hareketleri Fransız
İhtilali ile güç kazanmış, 19.Yüzyıl boyunca tüm Dünya'ya hızla yayılmıştır. Modern anlamda
anayasalar örgütlenmiş siyasal birim olan devletin gücünü sınırlayan hukuki metinlerdir. Bu itibarla
anayasalar iktidarın tek elde toplanmasını önleyen, iktidar muhalefet ilişkilerini düzenleyen
belgelerdir. Ayrıca anayasalar devletin organlarının her türlü ihlallere karşı denetim yollarını
belirlerler. Dolayısıyla anayasalar, bireyin hak ve özgürlüklerini belirleyen ve dokunulmazlığını
sağlayan belgeler olarak tanımlanır. Bu anlamda anayasalar “Cumhuriyet” ve “Demokrasi”
kavramlarının varlığı ve işlevi için çok önemli gereklerdir.
Bu yazıda, Batı'da ve Osmanlı Devleti ile erken Cumhuriyet döneminde kişisel ya da paylaşılan siyasi
iktidarın yetkilerini düzenlemeye yönelik gelişmeler değerlendirilmiştir.
Osmanlı Devleti 19. yüzyıl boyunca anayasacılık hareketlerinden etkilenmiştir. 23 Aralık 1876’da
"Osmanlı Kanunî Esasîsi"nin yürürlüğe konması ile Türk tarihinde anayasalı ve parlamentolu yönetim
dönemi başlamıştır. 1909 yılında Kanuni Esasi'de yapılan değişiklikler ile sistem daha da
güçlendirilmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye Büyük Millet Meclisi, 20 Ocak 1921 tarihinde
"Teşkilat-ı Esasiye Kanunu" adı ile modern anlamda ilk anayasayı yürürlüğe koymuştur. Hâkimiyetin
kayıtsız şartsız millete ait olması bu anayasanın en temel özelliğidir. Cumhuriyetin ilanından sonra
yeni ve kapsamlı bir anayasaya ihtiyaç olduğu görülmüştür. "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu" adıyla 105
Maddelik yeni Anayasa 20 Nisan 1924 tarihinde Meclis tarafından kabul edilmiş ve 20 Mayıs'ta da
yürürlüğe girmiştir. 1924 Anayasa'sı, doğal hukuk ve bireycilik anlayışlarının egemen olduğu bir
metin niteliğindedir.
Anayasa Anayasacılık hareketi Osmanlı Kanunî Esasîsi Cumhuriyet
The movement of limiting the powers of the king, which began with "Magna Carta" in England, has
led to the emergence of parliamentary governments. With the formation of parliamentary orders, the
states have now begun to be governed by the rules set by the parliament, not by the demands of the
kings / rulers. In this process, it can be defined as a "movement of constitutionalism" in an effort to
bring the whole of the written rules, which can be considered as the foundation of the state.
The main purpose of the Constitutionalism movement is to prevent behavior that managers will take
with personal evaluations. The constitutional movements that started in Western Europe in the second
half of the 18th century gained strength with the French Revolution and spread rapidly throughout the
19th century. Constitutions in modern sense are legal texts that limit the power of the state, which is
an organized political unit. In this respect, the constitutions are the documents that regulate the
opposition relations in power, which prevents the gathering of power in one hand. In addition, the
constitutios determine the means of control against all kinds of violations by the organs of the state.
Constitutions are therefore defined as documents that determine the rights and freedoms of an
individual and provide immunity. In this sense, constitutions are very important requirements for the
existence and function of the concepts of "Republic" and "Democracy".
In this article, the developments to regulate the powers of the political power, which were personal or
shared in the West and the Ottoman and early Turkish Republican periods, were evaluated the
Ottoman State was influenced by constitutional movements during the 19th century. On December 23,
1876, the "Ottoman Constitution (Osmanlı Kanunî Esasîsi)" was put into effect and the period of
constitutional and parliamentary administration started in Turkish history.
With the changes made in Kanunî Esasîsi in 1909, the system was further strengthened. During the
War of Independence, the Turkish Grand National Assembly enacted the first constitution in the
modern sense with the name "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu" on 20 January 1921. The fact that the
sovereignty is unconditionally owned by the national is the most basic feature of this Constitution.
After the proclamation of the Republic, a new and comprehensive constitution was needed. The new
Constitution of 105 Articles, entitled " Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ", was adopted by the Assembly on
20 April 1924 and entered into force on 20 May. The 1924 Constitution is a text that is dominated by
natural law and individualism.
Constitution Constitutional movement Ottoman Kanunî Esasîsi Republic
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 1 |