Companionate relations between Turks and Armenian societies, which had been living together for about a thousand years in Anatolia, began to deteriorate from the beginning of the 19th century and an Armenian issue emerged due to the influence created by the French nationalism on the Armenian society. Incidents which particularly emerged in Balkan territory had gained a legal international attribute as a result of the provacations of Russia, France and Britain with the Treaty of Ayastefanos (Yesilkoy) signed at the end of 1878-79 Ottoman Russian War. The Armenian community which did not welcomed their expectation in Berlin Treaty begun to establish armed forces and they would faced with the most broad law of dispatch and resettlement of the century. After that developments they would adressed created essential results in both national and international scale and this historical event which inherited after the Ottoman State collapsed has been one of the most important problems of the foreign policy of the new Turkish state. Armanian society tied up with the Turkish nation, characterised with the term of millet-i sadıka which means that “faithful nation”.
In this article, it will be outlined how the reliable Armenian society, which has also undertaken very important duties in the Ottoman state administration, has become such a big part of the issue.
Anadolu’da yaklaşık bin yıllık bir birliktelik yaşayan Türk ve Ermeni toplumları arasındaki dostane ilişkiler 19.yy.lın başlarından itibaren bozulmaya başlamış, Fransız İhtilali’nin getirdiği milliyetçilik anlayışının Ermeni toplumu üzerinde yarattığı etkiyle bir Ermeni sorunu ortaya çıkmıştı. Özellikle Balkanlarda cereyan eden olaylar, Ermeni patrikhanesinin, Rusya, İngiltere ve Fransa’nın tahrikleri sonucu bu sorun 1878-79 Osmanlı Rus savaşı sonunda imzalanan Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşmasıyla uluslararası bir nitelik kazanmıştı. Berlin Antlaşmasında beklentileri karşılanmayan Ermeni toplumunun, silahlı örgütler kurarak başlattıkları ve Sevk ve İskân yasasıyla yüzyılın en önemli yer değiştirme uygulamasına muhatap olacağı gelişmeler, hem ulusal hem de uluslararası boyutta çok önemli sonuçlar doğurmuş, Osmanlı devletinin sona ermesinden sonra devralınan bu tarihi olay yeni Türk devletinin dış politikasının da en önemli sorunlarından birisini oluşturmuştur.
Bu makalede millet-i sadıka nitelemesine muhatap olacak kadar Türk toplumuyla kaynaşmış ve Osmanlı devlet idaresinde çok önemli görevler üstlenmiş güvenilir Ermeni toplumunun nasıl böylesine büyük bir sorunun parçası haline geldiği ana hatlarıyla irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 4 |