This study focusses on the fact of pre-Islamic and post-Islamic “Turkish woman”. To understand woman’s role in social life is tied with to understand her historical role in Turkish societies. Pre-Islamic Turkish history depicts woman as a subject joining all man’s activities. Since Asian Hun traditions, it can be said that exogamy and monogamy have been dominant practices. In this context, women seem legally powerfull in textual and oral sources. On the contrary, in pre-Islamic Arab societies women were metas. Similarly, women were under authority of men in Chinese societies and should have been stayed at home in Iranian societies. On the other hand, in post-Islamic societies, comparatively with previous Jewish or Christian traditions, women have been in a much better position. Gaining a stronger character in geographies adopting Islam, women were able to role in social lives in Seljuk and Anatolian Seljuk Empires. Women’s problems in Ottoman Empire were moved to the social life and started to be discussed in Tanzimat Era. This study analyzes women’s role in social life with positive and negative examples in various eras mentioned above
Bu çalışma, İslâm öncesi ve İslâm sonrası “Türk Kadını” olgusuna odaklanmaktadır. Kadının toplum içindeki yerinin anlaşılması, Türk toplumlarındaki tarihsel rolünün anlaşılmasına bağlıdır. İslâm’dan önceki Türk tarihi, kadını erkeğin bütün faaliyetlerine katılan bir özne olarak resmeder. Asya Hun geleneğinden itibaren, dışardan evlenme ve tek eşlilik uygulamalarının hakim olduğu söylenebilir. Bu bağlamda yazılı ve sözlü kaynaklarda kadınlar, hukukî olarak güçlü görünürler. İslâm Öncesi Arap toplumunda ise kadınlar, tam tersine birer metaydı. Benzer şekilde Çin toplumunda erkeğin otoritesi altında yaşamak durumunda kalan kadınlar, İran toplumunda da evinde oturmak zorundaydı. İslâm’dan sonraki Türk kadını ise önceki Yahudi veya Hristiyan gelenekleri ile karşılaştırıldığında çok daha iyi durumdadır. İslâmiyet’in kabul edildiği coğrafyalarda şahsiyet kazanan kadınlar, Selçuklu ve Anadolu Selçuklu devirlerinde de toplumsal hayatta yer alabildiler. Osmanlı Devleti’nde kadın sorunu ise Tanzimat Dönemi ile beraber toplumsal hayata taşındı ve tartışılmaya başladı. Bu çalışma, söz konusu dönemlerde kadınların toplumsal hayattaki yerini, olumlu ve olumsuz örneklerle incelemektedir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 32 |