When Old Turkish Literature is mentioned, first of all, our poets and their divans come to mind. Of course, not every poet has a divan, and it is seen that some of the poems of our poets who have a divan, which are not in their divans, are in poetry journals. These mentioned situations may be due to the poet or to the wear and tear that occurs in the works over time. It is possible that the poem or poems that are not included in the divans but that we encounter in poetry journals were either not included in the divan deliberately by the poet or were written after the divan was organized. A second situation is the poets who do not have a divan. In such cases, it is possible to create a divan today by arranging the poems of poets who do not have a divan but have poems in various poetry journals. The best example of the above situation is Behiştî, one of the 16th-century poets. The poet’s poems have been brought together by scanning contemporary journals. In our article, it is aimed to introduce the tevhid, one written in tahmis and the other in mesnevi verse, which is not included in Behiştî's organized divan, but was found in the poetry journal named "Mecmū'a-i Eş'ar" registered in the Suleymaniye Manuscript Library Ali Nihat Tarlan Collection Number 62. The belonging of the poems to the poet Behiştî was determined firstly by the presence of four of the other poems with the pseudonym of Behiştî in the journal, and then by the comparison made in terms of form during the examination and by the clues caught during the identification of the poets to whom the poet was influenced and wrote tahmis.
Eski Türk edebiyatı dendiğinde akıllara öncelikle şairlerimiz ve divanları gelmektedir. Tabii her şairin divanı olmadığı gibi divanı olan şairlerimizin de divanlarında olmayan bazı şiirlerinin, şiir mecmualarında bulunduğu görülmektedir. Bahsedilen bu durumlar şairden kaynaklı olabileceği gibi zamanla eserlerde oluşan yıpranmalardan dolayı da olabilmektedir. Divanlarda yer almayan fakat şiir mecmualarında rastladığımız şiir ya da şiirlerin ya şair tarafından bilerek divana alınmamış yahut divan tertip edildikten sonra yazılmış olması ihtimali söz konusudur. İkinci bir durum ise divanı olmayan şairlerdir. Bu gibi durumlarda divanı olmayan fakat çeşitli şiir mecmualarında şiirleri bulunan şairlerin ortaya çıkan şiirlerinin tertibiyle günümüzde bir divan oluşturulması mümkün olabilmektedir. Yukarıdaki duruma en güzel örnek 16. asır şairlerinden Behiştî’dir. Şairin şiirleri günümüze mecmualar taranarak bir araya getirilmiştir. Makalemizde, Behiştî’nin tertiplenen divanında yer almayan fakat Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Ali Nihat Tarlan Koleksiyonu 62 Numarada Kayıtlı “Mecmū’a-i Eş’ar” isimli şiir mecmuasında tespit edilen biri tahmis diğeri mesnevi nazım şekliyle yazılan tevhidinin tanıtılması amaçlanmıştır. Şiirlerin şair Behiştî’ye aitliği, öncelikle mecmuadaki diğer Behiştî mahlaslı şiirlerden dördünün tertiplenen divanda bulunmasıyla daha sonra ise inceleme esnasında şekil açısından yapılan karşılaştırma ve şairin etkilenip tahmis yazdığı şairlerin tespiti sırasında yakalanan ipuçlarıyla belirlenmiştir.
Tez Danışmanım Doç. Dr. Taner Gök'e teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 23 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |