It can be assumed that penal practices have functions such as ensuring justice, protecting rights, deterring, setting an example, making an example and rehabilitating. In fact, according to this point of view, the fulfilment of these functions is also the goal of punishment. In other words, it can be said that penal practices are idealised as they fulfil these goals and functions. However, it is possible to see that this ideal does not work in reality. In this study, the function of punishment in Sabahattin Ali’s (1907-1948) short story “Katil Osman” will be discussed based on the experiences of Osman, the protagonist of the text. It can be said that the story “Katil Osman” is an example of the failure to fulfil the expected function of punishment, at least on behalf of Osman. It can be predicted that analysing the text in question in the context of the function of punishment will yield results due to the consideration of this characteristic. Thus, the content of the study will be shaped by questioning the effects of punishment on Osman in the story “Katil Osman” in the light of Michel Foucault’s theses on the function of punishment. As a matter of fact it has been revealed that punishment does not fulfil its function under all circumstances. In fact, according to the result of this examination, it can be said that it is open to question whether the functions attributed to punishment are fully accurate.
Ceza uygulamalarının adaleti sağlama, hakları koruma, caydırma, misal teşkil etme, ibret verme ve ıslah etme gibi işlevleri olduğu varsayılabilir. Hatta bu bakış açısına göre, bu işlevlerin yerine getirilmesi cezanın aynı zamanda hedefidir. Yani ceza uygulamalarının bu hedefi ve işlevleri gerçekleştirdiği haliyle idealize edildiği söylenebilir. Fakat bu idealin gerçeklikte pek de işlemediğini görmek mümkündür. Bu çalışmada, Sabahattin Ali’nin (1907-1948) “Katil Osman” adlı öyküsünde, metnin başkişisi Osman’ın başından geçenlerden yola çıkılarak, cezanın işlevi ele alınacaktır. “Katil Osman” öykünün cezadan beklenilen işlevin, en azından Osman adına, karşılık bulmayışına, örnek teşkil ettiği söylenebilir. Söz konusu metinin, bu niteliğinin göz önünde bulundurulması dolayısıyla, cezanın işlevi bağlamında incelenmesinin sonuç vereceği öngörülebilir. Böylece çalışmanın içeriği, Michel Foucault’nun cezanın işlevine yönelik tezlerinin de ışığıyla, cezanın, “Katil Osman” öyküsünün Osman’ı üzerindeki etkilerinin sorgulanmasıyla şekillenecektir. Nitekim cezanın işlevini, her koşulda yerine getirmediği ortaya koyulmuştur. Hatta bu incelemenin neticesine göre, cezaya atfedilen işlevlerin tam anlamıyla isabetli olup olmadığı da sorgulanmaya açıktır denilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Bu eser CC BY-NC 4.0 lisansı altındadır