The transmission of narrations about the life of the Prophet Muhammad (PBUH) from generation to generation has been one of the main pursuits of Muslims. From the early periods, the Companions (aṣ-ṣaḥāba) and the Successors (tābiʿūn) played a key role in the development of Islamic historiography. They were particularly interested in foundational periods such as the life of the Prophet, the era of the Four Caliphs, and the Umayyad period. The materials regarding the Prophet's life and the events following it began to be collected in the 1st/7th century. These collected reports were subsequently classified and compiled into standalone works, thereby making a significant contribution to the formation of Islamic history. Among the prominent scholars of the Tābiʿūn, al-Shaʿbī, who spent a significant portion of his life in Kufa, one of the major intellectual centers of the time, played a key role in this development. Al-Shaʿbī was able to develop expertise in a number of fields thanks to the rich intellectual environment that Kufa offered. His remarkable memory and profound knowledge made him one of the leading scholars of the Tābiʿūn generation. He made substantial contributions in disciplines such as Hadith, Fiqh, Tafsir, Qirâ’at, and Maghâzî. In addition to his contributions to the field of Hadith, al-Shaʿbī also enriched the field of Sîrah with his transmitted narrations. These narrations were not limited to Sîrah; they also contained valuable information regarding the field of Islamic history. His works, such as Kitāb al-Fath and Kitāb al-Shūrā wa Maktal al- ʿUthmān, are believed to have made significant contributions to the history of Islam. Despite the lack of surviving original manuscripts, the narrations attributed to these works have been extensively cited in later Islamic historiographical works. Early sources like Ibn Saʿd’s Tabaqāt and al-Tabarī’s Tārīkh provide detailed and numerous accounts of the conquests and the martyrdom of Caliph ʿUthmān that are believed to have been transmitted by al-Shaʿbī. Given the importance of these two works for Islamic history, efforts have been made to gather the narrations attributed to al-Shaʿbī from various Islamic sources, including Hadith, Tafsir, Fiqh, and historical texts up to 310/923. The aim is to assemble as many of these narrations as possible to reconstruct the potential content of these works. The identified reports have been organized chronologically under relevant topics. Additionally, these reports have been presented in a narrative format rather than simply as transmitted chains, allowing for a more cohesive understanding of their content. Furthermore, this method enables the identification of any gaps in al-Shaʿbī’s transmitted reports. The narrations attributed to Kitāb al-Fath cover conquests during the Prophet’s lifetime, the periods of Abū Bakr, ʿUmar, and the Umayyad Caliph Walīd ibn Abd al-Malik. The reports from Kitāb al-Shūrā wa Maktal al-ʿUthmān provide information on the election of ʿUthmân as caliph and his eventual martyrdom. Although there is only one report regarding ʿUthmân’s election, there are numerous accounts of his martyrdom. Thus, despite some gaps in the reports, it is possible to construct a general historical narrative based on the available material.
Islamic History al-Sha‘bî Kitāb al-Fath Kitāb al-Shūrā and maktal al-‘Uthmān Khulafâ al-Rashidîn.
Hz. Peygamber’in hayatıyla ilgili rivayetlerin kuşaktan kuşağa aktarılması, Müslümanların temel uğraş alanlarından birini oluşturmuştur. Bu bağlamda ilk dönemlerden itibaren sahâbe ve tâbiîn nesli, başta siyer olmak üzere dört halife dönemi ve Emevîler dönemi gibi İslâm tarihçiliğinin temelini oluşturan dönemlere ilgi duymuş ve onun gelişmesinde önemli rol oynamışlardır. Hz. Peygamber’in hayatı ve onu takip eden dönemleri konu edinen ilim dallarının malzemesi 1/7. asırda toplanmaya başlanmıştır. Toplanan rivayetler tasnif edilerek müstakil eserler yazılmıştır. Bu durum da İslâm tarihinin ana hatlarının şekillenmesine katkı sağlamıştır. Tâbiînin büyüklerinden olup hayatının büyük bir bölümünde dönemin önemli ilim merkezlerinden olan Kûfe’de ikamet eden Şa‘bî, bu katkıda önemli pay sahibi olan âlimlerdendir. Şa‘bî yaşadığı şehrin birikimden faydalanmış ve kendisini farklı alanlarda geliştirmiştir. Hafızası ve derin ilmî birikimiyle tâbiîn neslinin önde gelen âlimleri arasında yer almıştır. Özellikle hadis, fıkıh, tefsir, kıraat ve megazi gibi çeşitli ilim dallarında adından söz ettirmiştir. Şa‘bî, naklettiği hadis rivayetlerinin yanında siyer rivayetleriyle de bu ilmî geleneğe katkıda pay sahibi olmuştur. Onun naklettiği rivayetler sadece siyerle de sınırlı kalmayıp İslâm tarihinin geneline dair önemli bilgiler içermektedir. Bu bağlamda aslı günümüze ulaşmamasına rağmen İslâm tarihine önemli katkılar sunduğu düşünülen Kitâbü’l-feth adlı eseri ve Kitâbü’ş-şûrâ ve makteli Osmân adlı eserlerini zikretmek gerekmektedir. Zira bu eserlerinde yer aldığı düşünülen rivayetler sonraki dönemde yazılan İslâm tarihi eserlerine kaynaklık etmektedir. İbn Sa‘d’ın Tabakât’ı ve Taberî’nin Târîh’i gibi ilk dönem kaynaklarda onun fetihler ve Hz. Osman’ın şehadeti ile alakalı rivayetlerine hem içerik olarak hem de sayı olarak fazlaca yer verilmektedir. Dolayısıyla günümüze ulaşmayan bu iki eserin İslâm tarihi açısından önemi dikkate alınarak, 310/923 yılına kadar yazılmış İslâm tarihi, hadis, tefsir ve fıkıh eserlerinden Şa‘bî’nin bu iki eserinde bulunduğu düşünülen rivayetleri tespit edilerek bir araya getirilmiştir. Kapsamın geniş tutulmasıyla rivayetlerin tamamına ulaşmak hedeflenmiştir. Bu yöntemle bu iki eserin muhtevasını yansıtmak amaçlanmıştır. Belirlenen rivayetler konusuna göre kronolojik olarak başlıklar altında toplanmıştır. Daha sonra bu rivayetler, bir nakil şeklinden ziyade anlatım tekniğiyle metin oluşturularak aktarılmıştır. Bu yöntem konu hakkındaki rivayetlerin konuyu tamamen yansıtıp yansıtmadığı hususunda ipuçları vermektedir. Kitâbü’l-feth adlı eser için tespit edilen rivayetler, Hz. Peygamber dönemi, Hz. Ebû Bekir dönemi, Hz. Ömer dönemi ve I. Velîd b. Abdülmelik döneminde gerçekleşen fetihlerin muhtevalarını yansıtmaktadır. Kitâbü’ş-şûrâ ve makteli Osmân adlı eser için belirlenen rivayetler ise Hz. Osman’ın halife seçilmesi ve onun şehit edilmesine dair bilgiler içermektedir. Doğrusu bu metot Şa‘bî’nin rivayetlerinin aktarımındaki boşlukları da gün yüzüne çıkarmaktadır. Zira Hz. Osman’ın halife seçilmesine dair tek rivayet bulunsa da Hz. Osman’ın şehadeti konusunda oldukça fazla rivayet bulunmaktadır. Sonuç olarak tespit edilen rivayetlerle Şa‘bî’nin bu iki eserinin muhtevalarına dair bilgi sahibi olunabilmektedir. Rivayetlerde boşluklar bulunsa da genel olarak bir tarih anlatımı yapmak mümkündür denilebilir.
İslâm Tarihi Şa‘bî Kitâbü’l-Feth Kitâbü’ş-Şûrâ ve Makteli Osmân Hulefâ-yi Râşidîn.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |