Bu araştırma, Kur’an’ın müzekker ve müennes uyumuna riâyet etmemesinin nedenini nahiv yönünden ele almakta ve bunu mana ve ifade yönünden açıklamaktadır. Ayrıca Kur’an’daki müzekker ve müennes uyumunun dikkate alınmaması neticesinde meydana gelen belagatin, herhangi bir yerdeki belagatten daha ileri olduğunu ileri sürmektedir. Şöyle ki kelimenin semantiği muhalefeti ile ilgili iken uyumsuzluk ise anlama uygunlukla alakalıdır. Her ne kadar isim ve fiil cümlesinde esas olan, müsned ve müsnedün ileyh arasında uyum ise de bu bir zorunluluk değildir. Bu durum Arapça’da yorumun çok geniş bir kullanım alanı olduğu anlamına gelmektedir. Bu da uyum ve uyumsuzluğun ikisinin de kesin bir kural olarak kabul edilmesini mümkün kılmamaktadır.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2017 |
Gönderilme Tarihi | 3 Aralık 2016 |
Kabul Tarihi | 21 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 1 |