The significance, position, and role of Mary in Christianity have undergone a remarkable evolution over the course of the two-thousand-year history of the faith. From the early stages of Christianity to the present day, Mary’s stature has progressively increased, garnering deep reverence and devotion among believers. Now, she stands as a central figure, independently addressed within the Catholic theological sub-branch known as “Mariology”. The development of Mariology can be traced alongside the growth of popular belief in Mary’s profound significance. This reverence for Mary has contributed to the flourishing of her cult and the deepening of faith among lay people and clergy. Despite this initial scarcity of information about Mary in official Christian sources such as the Holy Bible and the writings of early church fathers, her importance gradually became a topic of theological discourse. It was in the fourth century that discussions surrounding the nature of Jesus, particularly the relationship between his human and divine natures, prompted theologians to consider Mary’s role more seriously. As debates on Jesus’ natures unfolded, Mary’s significance began to be intertwined with theological matters, ultimately influencing her status within Christianity. The diverse sects that emerged in different geographical regions during early Christianity necessitated the formulation of a common creed. Those emphasizing the humanity of Jesus often cited Mary’s motherhood as evidence, leading to the proclamation of the first Mary dogma at the council of Ephesus in 431, which officially recognized her as the “Mother of God”. In addition to theological developments, apocryphal works and popular beliefs also played a significant role in shaping the discourse on Mary. These Works, existing outside the official church doctrine, offered alternative narratives about Mary’s life, from her birth to her death. Notably, texts such as the Gospel of James provided detailed accounts of Mary’s virgin birth and Jesus’ miraculous conception, further enhancing her revered status within Christian communities. The influence of apocryphal works on official church discourse is evident in the quotations made by church fathers, showcasing the dynamic interplay between popular belief and formal theology. This interaction has significantly shaped Mary’s theology within Catholicism, highlighting the intricate relationship between her cult and Mariology. In conclusion, Mary’s journey from a figure of limited importance to one of profound significance exemplifies the evolving nature of Christian theology and devotion. Her enduring legacy continues to inspire reverence and devotion among believers, bridging the gap between popular belief and official doctrine within the Catholic Christian denomination. In this context, the influences of certain apocryphal Works on the formation of doctrine will be examined, in addition to the writings of early Church Fathers. The impact of texts such as the “Gospel of James” on the doctrine of Mary’s perpetual virginity and the “Book of Mary’s Repose” and the “Six Books Dormition Apocryphon” on the doctrine of Mary’s assumption will be examined.
Mariology theotokos perpetual virginity immaculate conception lex orandi lex credendi. History of Religions assumption
İki bin yılı aşkın Hristiyanlık tarihinin erken dönemlerinden itibaren dindeki önemi, konumu ve rolü giderek artan Meryem, Katolik teolojinin alt branşı “mariyoloji” alanında müstakil olarak ele alınmaktadır. Mariyoliji halk inancında Meryem’e duyulan derin saygı ve sevgiden kaynaklı Meryem kültü ve inancıyla paralel bir gelişme göstermiştir. Yeni Ahit ve ilk dönem Kilise Babalarının yazıları gibi resmi Hristiyan kaynaklarında Meryem’e çok önem atfedilmemiş ve hakkında kısıtlı bilgilere yer verilmiştir. Dördüncü asırda İsa’nın insan ve ilahi tabiatlarının ilişkisi üzerine yapılan tartışmalar ile Meryem, teolojinin konularına dahil edilmeye başlanmıştır. İsa’nın tabiatlarıyla ilgili farklı görüşler ve tartışmalar, Meryem’in anne olarak rolünü ve statüsünü etkilemiştir. İlk dönem Hristiyanlıkta ayrı coğrafyalarda yaşayan muhtelif grupların türemesi, ortak bir kredo oluşturma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. İsa’nın tabiatları konusundaki çelişkili görüşler arasında İsa’nın insan tabiatına vurgu yapmak isteyenler Meryem’in anneliğini delil göstermiştir. Bu tartışmalardan kısa bir süre sonra ilk Meryem dogması “Tanrı Annesi” (431) kabul edilmiştir. Teolojideki bu gelişmelere ek olarak apokrif eserler ve halk inancıyla birlikte Meryem inancı giderek bir külte dönüşmüştür. Bu süreç, Katolik teolojide Meryem’e ait üç inanç esasının daha ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Meryem inancındaki bu gelişmeler zamanla Meryem kültünün anlamını derinleştirmiştir. Bu gelişimin izlerini sürmek adına öncelikle Hristiyanlığın erken dönem yazılı kaynaklarına bakılmalıdır. Bu nedenle öncelikle Kutsal Kitap’ın bize tasvir ettiği Meryem ele alınmıştır. Kutsal Kitap dönemi sonrası ve Meryem’e dair ilk dogmanın ilanına götüren üç asırlık dönem içerisinde dini literatürün en önemli kaynaklarından biri olan Kilise Babalarının yazılarında Meryem’e dair yazılanlara yer verilmiştir. Katolik Kilisesinin Meryem hakkındaki söylemlerinin gelişmesinde teolojik tartışmaların yanı sıra apokrif eserler de etkili olmuştur. Resmi kilise öğretisinin dışında kalan bu eserlerde Kutsal Kitabın aksine Meryem’in hayatı doğumundan ölümüne kadar ele alınmıştır. Meryem’le ilgili henüz bir dogma ilan edilmeden önce yaygınlık kazanan bu eserlerin resmi kilise söylemlerine olan tesirini Kilise Babalarının yazılarında, apokriflerden yaptıkları alıntılar ile görmek mümkündür. Bunlardan en yaygın bilineni Yakup İncilidir. Yakup İncili, Meryem’in bakire doğumu ve İsa’nın mucizevi doğumunu detaylı bir şekilde anlatması, Hristiyan topluluklarında Meryem’e olan saygıyı artırmıştır. Bu metin, Meryem’in kutsallığına vurgu yaparak onun değer ve önemini önce halk bazında sonrasında resmi kilise söyleminde arttırmıştır. Benzer şekilde erken dönemde kaleme alınmış ve Meryem’in ölümünü ve göğe yükselmesini ele alan birçok apokrif eser önce halk nezdinde bu inancın benimsenmesini sağlamış ve ardından 1950 yılında resmen kilisenin ilan ettiği bir dogma olmuştur. Bu makalede, Hristiyanlığın Katolik mezhebi içerisinde halk inancının bir yansıması olan Meryem kültü ve Meryem’le ilgili resmi kilise öğretilerinden oluşan mariyolojinin birbirini besleyerek oluşturdukları dinamik etkileşimin, Meryem teolojisine katkısı ele alınacaktır. Bu minvalde erken dönem Kilise Babalarının yazılarına ek olarak bazı apokrif eserlerin Meryem teolojisinin gelişimine olan katkıları ele alınacaktır. Meryem’in ebedi bekaret dogması bağlamında “Yakup İncili” ve Meryem’in göğe yükselmesi dogmasında “Meryem’in Uykusu” ve “Meryem’in Uykusunu anlatan Altı Apokrif” gibi eserlerin doktrin oluşumuna etkileri incelenecektir.
Mariyoloji theotokos ebedi bekaret lekesiz gebelik göğe yükselme lex orandi lex credendi. Dinler Tarihi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dinler Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 1 |