Çağdaş demokrasiler, temsili demokrasilerin yetmezlik sorununu katılımcı mekanizmalar üreterek çözmek için büyük çaba harcamaktadırlar. Çağdaş demokratik rejimlerde başta yurttaş girişimleri, yarı doğrudan demokrasi, planlama kurumları, yurttaş forumları, toplumsal örgütlenmeler, elektronik oylama ve katılım ortamları, çağrı merkezleri, şikayet büroları ve kamuoyu yoklamaları olmak üzere birçok mekanizmadan yararlanılmaktadır. Bu mekanizmaların kullanılmasının üç önemli amacı olduğu belirtilebilir: 1. Demokratik kültürün öğrenilmesi ve yaşatılmasının başarılması. 2. Yerel kalkınmanın siyaset, yönetim, özel sektör, sivil topluk kuruluşları ve yurttaş katkılarıyla etkileşimci bir yöntemle sürdürülmesi; dolayısıyla daha güçlü bir yerel kalkınma mekanizmasının oluşturulması. 3. Meşru, açık, hakça ve daha da önemlisi hesap verebilir/denetlenebilir, bir yönetim sisteminin başarılması, dolayısıyla yerel kamu hizmetlerinde etkinlik ve verimlilik artışının sağlanması. Son reformlar sonucunda 5393 sayılı Belediye Yasası ile belediyeler yeni birtakım görevler ve yetkilerle donatılmıştır. Bu yetkilerden birisi de kent konseylerinin oluşturulması konusunda verilen yetkidir. Kent konseyi, kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır. Bu bağlamda bu sürecin nasıl oluşturulduğu ve sürdürüldüğü; belediyelerin bu süreci tamamlayıp tamamlamadığı; “Kent Konseyi” mekanizmasının beklentileri karşılayıp karşılamadığı ve son olarak, etkin bir model ve uygulama için nelerin revize edilmesi ve eklenmesi gerektiğinin alan araştırmalarıyla belirlenmesi ve analiz edilmesi gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 1 |