Bireylerin temel hak ve hürriyetlerini ilgilendirilen kişisel veriler hakkında zaman içinde
farkındalık oluşmuş ve bu çerçevede ulusal ve ulusüstü düzenlemeler yapılmıştır. Bu çerçevede
kabul edilmiş en geniş kapsamlı ve en güncel düzenleme 2016/679 sayılı Avrupa Birliği Genel Veri
Koruma Tüzüğüdür (Tüzük ya da GDPR). 95/46/EC sayılı Direktif bilişim teknolojilerinin
günümüzdeki kadar gelişmiş olmadığı bir dönemde kabul edilmiş olup, amaçlarından biri olan AB
ülkelerinde kişisel verilerin korunması hukukunda yeknesaklığı da sağlayamamıştır. Bu durum, AB
veri koruma normlarının yeniden düzenlenmesi gereğini ortaya çıkarmıştır ve bu ihtiyaçtan
hareketle Mayıs 2016’da Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü kabul edilmiştir. İlk bakışta
Tüzüğün genelinde fark edilebilen ve onu önceki düzenlemelerden ayıran en önemli farklılık,
Tüzüğün AB’de kişisel verilerin korunması hukukunun yeknesaklaştırılması amacıyla oldukça
ayrıntılı ve etkili bir sistem kurma çabasıdır. Tüzük, bu hedeften yola çıkarak hem tamamen yeni
düzenlemelere yer vermiş, hem de daha önceden var olan düzenlemeleri daha somut ve detaylı
olarak düzenlemiştir. Bu doğrultuda öncelikle Tüzüğün bölgesel kapsamı artırılmış ve belirli
hallerde Tüzüğün AB dışındaki ülkelere de uygulanabilir olduğu öngörülmüştür. Kişisel verilerin
korunması hukukunun gelişiminin ve ilgili düzenlemelerin analiz edilmesi ve Tüzüğün kabul
edilmesinin arka planının anlaşılması, ayrıca Tüzüğün detaylıca incelenmesi amacıyla makale iki
ana bölüme ayrılmıştır. Bu doğrultuda, 1. Bölüm’de kişisel verilerin korunması hakkının yer aldığı
başlıca uluslararası düzenlemelere yer verilecektir. 2. Bölüm’de ise Tüzüğün kapsamı, getirdiği
yenilikler, düzenlediği ilkeler, haklar ve yükümlülükler ile kurduğu sistem incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |