Vicdani ret hakkı yarım asırı aşkın süredir Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni meşgul eden bir husustur. Ülkemiz de vicdani ret hakkını hukuken tanımamış olması nedeniyle birden çok ihlal kararına maruz kalmış ve buna rağmen halen vicdani ret hakkını tanımamıştır. Çalışma kapsamında incelenecek karar da yine bu hususa ilişkindir fakat diğer kararlardan farklı olarak bu kez başvuranın yerine getirmeyi reddettiği hizmet “yedek (rezerv)” askeri hizmettir. Ayrıca başvuran askerlik hizmetini en başından itibaren değil, birden çok kez bu hizmeti ifa etmesinin ardından reddetmiştir. Uyuşmazlık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ortaya çıkmasına karşın, AİHM’in yerleşik içtihadı uyarınca karar ülkemiz aleyhine verilmiştir.
Kararın incelemeye konu edilme sebebi; daha evvel mahkemeye vicdani ret ile alakalı yapılan başvurulardan belirli yönleriyle ayrışması, güncel bir karar olması ve açıkça söylemek gerekirse 2024 yılında halen devam etmekte olan Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin çatışmaları ışığında vicdani ret meselesinin tekrardan irdelenmesidir. İnceleme kapsamında öncelikle karara konu olay özetlenecek, hemen ardından da mercilerin çözüm yöntemleri tespit edilecektir. Bu tespitin ardından çözülmesi gereken hukuki mesele ortaya konulacak ve sonuç bölümüne gelindiğinde uluslararası ve ulusal hukuktaki mevcut hukuki düzenlemelerin belirtilmesinin ardından tarafımın karar konusundaki değerlendirmesine yer verilerek inceleme tamamlanacaktır.
Vicdani Ret Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Zorunlu Askerlik Vicdan Özgürlüğü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
The right to conscientious objection has been an issue occupying the European Court of Human Rights for more than half a century. Due to the fact that our country has not legally recognized the right to conscientious objection, it has been subject to multiple violation rulings and still has not recognized this right. The decision to be examined within the scope of this study also pertains to this issue; however, unlike other decisions, this time, the service the applicant refused to perform is “reserve” military service. Additionally, the applicant did not refuse military service from the beginning, but rejected it after performing this service multiple times. Although the dispute arose in the Turkish Republic of Northern Cyprus, the decision was rendered against our country in accordance with the established jurisprudence of the ECHR.
The reason for examining this decision is that it differs in certain aspects from previous applications to the court regarding conscientious objection; it is a recent decision, and frankly, in light of the ongoing conflicts in 2024 between Russia-Ukraine and Israel-Palestine, the issue of conscientious objection is being re-examined. Within the scope of the examination; first, the incident underlying the decision will be summarized, followed by determination of the authorities’ resolution methods. After this determination, the legal issue that needs to be resolved will be presented, and in the conclusion section, the current legal regulations in international and national law will be specified, followed by my assessment of the decision to complete the review.
Conscientious Objection European Court of Human Rights Compulsory Military Service Freedom of Conscience European Convention on Human Rights
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk Teorisi, İçtihat ve Hukuki Yorum, Hukuk (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 6 Sayı: 2 |