Serebral palsi (SP), hareket ve postür bozuklukları başta olmak
üzere, sıklıkla kas-iskelet ve/veya nörolojik bozuklukların da
eşlik ettiği bir semptom kompleksidir. Zamanında doğmuş
bebeklerde SP insidansı her 1000 canlı doğumda 1.0 ile 1.7
arasında değişmektedir.
Türkiye’de açılmış olan tıbbi malpraktis davalarının çoğu
(%16,82) kadın hastalıkları ve doğum alanındadır. Bu oranın
diğer tıp dallarına kıyasla çok daha fazla olmasının yanı sıra
davaların neredeyse tümü (%96) doğum ve doğuma bağlı
komplikasyonları kapsamaktadır. Kadın hastalıkları ve doğum
alanında görülen yüksek tıbbi malpraktis dava oranı sadece
Türkiye için değil, diğer ülkeler için de geçerlidir.
Bu nedenle son yıllarda bu davalara konu olan ve Serebral Palsi
(SP) ile sonuçlanmış vakalarda çocuğun merkezi sinir sisteminde
oluşan hasarın doğumdan önce mi, doğum esnasında mı ya da
doğum sonrasında mı gerçekleştiğini saptama amacını güden
araştırma ve tartışmaların sayısı çoğalmıştır. Bu araştırmalar
sonunda SP’ye yol açan nöronal hasarın özellikle doğum
sırasında gerçekleşenleri konusunda edinilmiş olan bilgiler,
halen yürürlükte olan birçok klasik doğum yaptırma yönteminin
gözden geçirilmesi zamanının geldiğini düşündürmektedir. Biz
bu konudaki literatürü tarayarak doğum yaptırma stratejilerinde
izlenmesi gereken yeni paradigmaları belirlemek istedik.
Serebral palsi intrapartum risk faktörleri miadında doğum enstrümental doğum makrozomi sefalopelvik orantı bozukluğu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Hizmetleri ve Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 7 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 2 |