Bir ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde TK hak sahibini korumaktadır. Bu korumanın kapsamının belirlenebilmesi için esas olarak “ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde kullanımın” sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu hususta yol gösterici olmak üzere Ticaret Bakanlığı tarafından Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ yayımlanmış ve söz konusu Tebliğin “İltibas” başlıklı 5. maddesi, unvanların birbirinden ayırt edilmesini sağlayan bazı esasları belirlemiştir. Bu esaslardan en önemlisi m 5/3’de yer alan düzenleme olup, Ticaret Bakanlığı’nın ve dolayısıyla Ticaret Sicili Müdürlüklerinin birbirine benzeyen ticaret unvanlarına nasıl yaklaşacağını göstermektedir.
Ne var ki Tebliğ’e göre ayırt ediciliği sağladığı kabul edilen “işletme konusunu gösteren ilk ibarenin farklı olması” ölçütündeki “farklı olma” kavramı tereddüt doğurabilecek niteliktedir. Şöyle ki, ekten sonra gelen ilk ibare açısından sadece “yazım” farklılığı yeterli olacak mıdır? Aynı anlama gelebilecek kavramlar salt yazımları farklı olduğu için ayırt edici kabul edilecekler midir? Örneğin, “Harika Giyim Ticaret Anonim Şirketi” daha önce tescil edilmişken daha sonra “Harika Hazır Giyim Ticaret Anonim Şirketi” tescil edilebilir mi? Söz konusu örneğe “ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde kullanımı” yasaklayan TK 52 hükmünü esas alarak baktığımızda sonraki unvanın tesciline izin verilmemesi gerektiği açıktır. O halde, Tebliğ’de yer alan “işletme konusunu gösteren ilk ibarenin farklı olması” ölçütünün, işletme konusunun farklılaşmasını da içeren bir ibareyi ifade ettiği şeklinde değerlendirmek yerinde olacaktır.
Gerçekten de Tebliğ hükümlerini, TK’da açıkça yasaklanan “ticari dürüstlüğe aykırı kullanım” sonucu doğurmayacak şekilde yorumlamak ve uygulamak normlar hiyerarşisine de uygun olacaktır. Kaldı ki, tüm özel hukuk ilişkileri bakımından dürüstlük kuralına uyma zorunluluğu mevcut olduğuna göre, ticaret unvanı seçen tacirin, ticari dürüstlüğe aykırı bir kullanım yapamaması, hem MK 2’nin hem de TK 52’nin gereği olarak kabul edilmelidir.
Ticaret Unvanı Karıştırılma İltibas Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ Ticari Dürüstlük
In case a trade name is used by another person contrary to commercial honesty, the TCC protects the proprietor. So as to determine the scope of this protection, the limits of “use contrary to the commercial honesty” should essentially be determined.
The Ministry of Trade has published the Communiqué on Trade Names as a guide in this regard; and Art. 5, titled "Confusion", of the Communiqué, has determined the principles that enable trade names to be distinguished from each other. The most important of these principles is the provision in Art. 5/para. 3, which reveals how the Ministry of Trade and accordingly the Trade Registry Offices shall approach similar trade names. However, the concept of "being different" in the criterion of "the difference of the first phrase indicating the activity of undertaking", which ensures the distinctiveness according to the Communiqué, is of a nature that may cause hesitation. That is, would the only “spelling” difference for the first phase after the addition component be sufficient? Could terms with the same meaning be considered distinctive just because their spellings are different? For example, while "Harika Giyim Ticaret Anonim Şirketi" has been registered priorly, can "Harika Hazır Giyim Ticaret Anonim Şirketi" be registered subsequently? According to the evaluation of the example in question on the basis of the Art. 52 TCC, which prohibits "use contrary to commercial honesty", it is clear that the registration of the subsequent trade name shall not be allowed. Therefore, it would be appropriate to evaluate the criterion of "the difference of the first phrase indicating the activity of undertaking" in the Communiqué as expressing a phrase also includes the differentiation of the activity of undertaking. Indeed, interpreting and applying the provisions of the Communiqué in a way that does not result in "use contrary to commercial honesty", which is expressly prohibited in the TCC, would also be appropriate for the hierarchy of norms. Moreover, since there is a mandatory obligation to comply with the rule of good faith in all private law relations, it should be accepted as a requirement of both Art. 2 Turkish Civil Code and Art. 52 TCC that the merchant who chooses a trade name cannot use it contrary to commercial honesty.
Trade Name Confusion Communiqué on Trade Names Commercial Honesty
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 19 Sayı: 3 |