Yerel yönetimler, yerinden yönetim (decentralization) ilkesi uyarınca, kamu hizmetlerinin halka sunulmasında görev üstlenmiş olan ve aynı zamanda yerel toplulukların üyelerinin karar süreçlerinde rol üstlenmesine fırsat sağlayan kuruluşlardır. Bu nitelikleri, yerel yönetimleri, demokrasinin vazgeçilmesi olanaksız kurumları durumuna getirmiştir. Üstlenecekleri kamu hizmetlerinin neler olduğu, Anayasaların çizdiği genel çerçeve içinde yasalarla belirlenir. Yerel yönetimlerin yerine getirecekleri kamu hizmetlerinin kapsamı, sayısı, türleri, niteliği, her ülkenin tarihsel gelişim sürecinden, siyasal, toplumsal, ekonomik, kültürel özelliklerinden ve coğrafi koşullarından geniş ölçüde etkilenir. Ülkenin merkeziyetçilikten ne ölçüde uzaklaşmış olduğunu belirleyen etmenlerin de bunlar olduğu görülür. Bu yazının amacı, merkeziyetçilik virüsünden yerel demokrasiyi ve dolayısıyla demokrasinin kendisini kurtarabilmenin yollarını tartışmaktır. Bu tartışma, her düzeyde yönetim görevi üstlenmiş olanların, hem de halkın kendisinin kenttaş ve yurttaş sorumluluğu ile haklarına sahip çıkmakta ellerinden geleni yapabilmeleri üzerine yoğunlaşmayı gerektirir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kentsel Politika |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 1 |