Bu çalışmada,
klasik liberal düşünce geleneğinin temsilcilerinden kabul edilen ve 1767-1835
yılları arasında yaşamış olan Wilhelm von Hombuldt’un bireysellik, özgürlük ve
devlet anlayışı hakkındaki düşüncelerinin incelenmesi ele alınacaktır. Günümüzde başta Avrupa devletlerinde olmak üzere
birçok dünya ülkesinde liberalizm, bir hayat felsefesi olarak karşılık
bulmaktadır. Yaşam biçimi olarak kabul gören liberalizmi anlayabilmek için de
her şeyden önce onu hazırlayan siyasal, sosyal, düşünsel vb. etkenlerin
tarihsel gelişiminden haberdar olmak gerekir. Bu bağlamda Hombuldt,
Avrupa aydınlanmasının ruhuna sadık kalarak günümüzde geniş kitlelerce kabul
gören çağdaş liberalizmi hazırlayan klasik liberalizmin odak noktasında
bulunur.
Hombuldt,
ortaya koyduğu görüşleri ile birey ve devlet arasındaki ilişki biçiminin,
yaşadığı yüzyılın sorun alanlarını da göz önüne alarak temellendirmesini yapmaktadır.
Ona göre bireysellik insan doğasının vazgeçilmez bir özelliğidir. Ayrıca
bireysellik, özgürlük ile desteklenerek bireysel gelişimin önündeki her türlü
engel ortadan kaldırılabilir. Bu nedenle birçok 18. ve 19. yüzyıl düşünürü gibi
liberalizmin gelişiminde Hombuldt, azımsanmayacak bir öneme sahiptir. Nitekim
onun düşünce dünyasında birey ve devlet için çizdiği sınırlar, fikirleriyle
liberalizmin kalbi olarak kabul edilen J. S. Mill’e ilham kaynağı olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 4 |