The account of the use of aircraft in warfare starts in 1911, with the Turco-Italian War fought in Tripolitania. The airplane, while beginning to draw attention at the start of the century, was nevertheless in no way considered as a serious means of combat by any military or civilian authority of the era.
The words of French Field Marshal Ferdinand Foch, claiming that “the airplane is a very nice piece of toy, but with no future potential for military use”, were later to be challenged by the remark of another soldier who had almost lost his left eye due to an aerial bombing by the Italians in the mentioned war, and who would later change the “dire fortune” of a nation, Mustafa Kemal, stating: “the future will be in the skies”.
Mustafa Kemal Pasha, having grasped the future importance of aviation, ensured that the Turkish nation concerns itself with the establishment of domestic aeronautical and space industries. The immediate step taken by the new Turkish Republic in the direction of reaching modern capacity in this matter was the foundation of the Turkish Aeronautical Association. The Turks have in the long term been successful in overcoming their deficiencies in this area; even if this was hindered at the start of the century by ever ongoing wars.
Dünyada uçağın bir savaş aracı olarak kullanılması 1911 Trablusgarp Savaşı ile başlar. Yüzyılın başında adından sıkça söz ettirmeye başlayan uçak, dönemin gelişmiş ülkelerinin asker ve sivil otoriteleri tarafından ciddi bir savaş aracı olarak ilgi görmemiştir.
Yüzyılın başında savaş aracı olarak görülmeyen uçaklar, Fransız Mareşal Ferdinand Foch’un deyimiyle “Şahane oyuncaklardı ama ne yazık ki askeri anlamda bir gelecekleri olduğu söylenemezdi.” Ancak Foch’un yanıldığı bu konuşmanın, birkaç yıl sonra ispatı Dünya Savaşı sırasında görülecektir.
Birinci Dünya Savaşı, uçakların etkin olarak kullanıldığı ilk askeri mücadele olması açısından önemlidir. Deniz havacılığı ise, bu anlamda dünya üzerinde oldukça farklı bir stratejik öneme sahip savaş aracıdır. Osmanlı Devleti, deniz havacılığı konusunda yine kara havacılığında olduğu gibi ilk adımı atan devletlerdendi ve gelişmeleri yakından takip etmekteydi. Dünya üzerinde denize inebilen ilk uçak 1912’de havalanmışken, Osmanlı Devleti bu uçağın benzerini 1913 yılında envanterine almıştır.
Deniz havacılığı, Osmanlı Devleti’ne Birinci Dünya Savaşı sırasında oldukça destek olmuştur. Almanlarla yapılan iş birliği sonucunda ülkeye etkin deniz uçakları getirilmiş, deniz uçağı istasyonları kurulmuş, askeri bölükler teşkil edilmiştir. Ancak savaş sırasında yaşanan personel (pilot, teknisyen, rasat) ve parça sıkıntıları deniz havacılığını zorlayan en önemli hususlardan olmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 27, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 34 Issue: 98 |