This article seeks to explore the evolution of Turkish-Iranian relations from the end of First World War to the end of Kaçar dynasty. It deals with main issues in this period such as tribes on the frontier, Iranian demands in the Paris Peace Conference and Lozan Conference, diplomatic relations between Tahran and Ankara, the rise of Rıza Han and Turkish policy, the ’Republican movement' in Iran and its consequences for bilateral relations, the Mosul question and Iran. It argues that there were two main di- mensions in the relations between Iran and Turkey in this period, regardless of leaders, regimes or ideologies: rivalry and colloboration.
Bu makale Birinci Dünya Savaşı’nm sonundan İran'da Rıza Şah'm tahta geçtiği 1925 yılma kadar Türk-İran ilişkilerini incelemektedir. İki ülkede de yeni rejimlerin kurulduğu bu dönemde, bir yandan milliyetçi, antiempeıyalist, tam bağımsızlıkçı ve Batıcı yeni rejimlerin arasında ilişkiler her gün biraz daha gelişirken; diğer yandan iki ülkede de yeni rejimler yerleştikçe geçmişteki problemlerin izlerinin tekrar ortaya çıkmaya başladığı görülmektedir. Türk-İran ilişkileri bu dönemde sınır meseleleri, etnik unsurlar, ikili siyasi ilişkiler konuları etrafında oluşmaktadır. Türk-îran ilişkilerine bu dönemde anlaşmazlık ve işbirliği olmak üzere iki temel boyut hakimdir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 1, 2000 |
Published in Issue | Year 2000 Volume: 16 Issue: 48 |