Bu çalışmada narsistik kişilik bozukluğunun ceza hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar incelenmiştir. İlk başta, narsistik kişilik bozukluğunun tanımı gereğince bu kişilerde sıkça gözlemlenen davranış örüntülerinden yalnızca ikisi, ostrasizm ve manipülasyon, ceza hukuku bağlamında ele alınmıştır. Manipülasyonun, mağdurun özgür iradesini sakatlayan vis compulsiva yahut vis absoluta niteliği tartışılmıştır. Bu tartışma gereğince Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 37 ve TCK m. 38 hükümleri kapsamında dolaylı faillik ile azmettirme hükümlerinin hangisinin uygulanması gerektiği değerlendirilmiştir. Bu bağlamda, hem mağdur ile neticeyi gerçekleştirenin aynı olduğu suçlar (örneğin intihara yönlendirme) hem de farklı olduğu durumlar (örneğin kasten yaralama) açısından ayrıntılı değerlendirmelere yer verilmiştir. Ostrasizm davranışının ise, özellikle evlilik ilişkisi bağlamında TMK m. 185/3 hükmünden doğan sadakat yükümlülüğü çerçevesinde ihmali bir davranış olarak kasten yaralama suçuna vücut verip vermeyeceği incelenmiştir. Ayrıca narsistik kişilik bozukluğunun kusurluluğa etkisi de incelenmiş; bu bozukluğun haksızlık yanılgısı, akıl hastalığı ve geçici nedenler çerçevesinde ve bazı hâllerde kusurluluğu azaltan neden olarak kabul edilip edilemeyeceği ileri tartışılmıştır. Nihayet çalışmamızda, narsistik kişilik bozukluğu ile ceza hukuku arasındaki ilişkiye disiplinlerarası bir bakış sunmak amaçlanmıştır.
Narsistik Kişilik Bozukluğu Narsisizm Kusurluluk Geçici Nedenler Akıl Hastalığı.
This article examines the consequences of narcissistic personality disorder in terms of criminal law. At the outset, based on the definition of narcissistic personality disorder, only two behavioral patterns frequently observed in such individuals -ostracism and manipulation- are addressed within the framework of criminal law. The question of whether manipulation constitutes vis compulsiva or vis absoluta, both of which impair the victim’s free will, is discussed. In light of this discussion, an evaluation is made as to whether the provisions on indirect perpetration (Article 37 of the TCC) or incitement (Article 38 of the TCC) should apply. Within this framework, detailed assessments are provided with respect to both offenses where the victim and the person carrying out the result are the same (e.g., incitement to suicide) and those where they differ (e.g., intentional injury). As for ostracism, the study examines whether such conduct -particularly in the context of marital relations and within the scope of the duty of loyalty arising from Article 185/3 of the Turkish Civil Code- may amount to the offense of intentional injury as an omission. Moreover, the impact of narcissistic personality disorder on culpability is analyzed; in this respect, it is debated whether this disorder may, under certain circumstances, be regarded within the framework of mistake of law, mental illness, or temporary causes, and whether it could be accepted as a factor reducing culpability. Ultimately, the study aims to present an interdisciplinary perspective on the relationship between narcissistic personality disorder and criminal law.
Narcissistic Personality Disorder Narcissism Culpability Ephemeral Reasons Mental Illness.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hukuk (Diğer) |
| Bölüm | KAMU HUKUKU |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 8 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 17 Haziran 2025 |
| Kabul Tarihi | 17 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 75 |