Bu araştırmada öz şefkat ile intihar bilişleri arasındaki ilişkide umutsuzluğun aracı rolünün olup olmadığı incelenmektedir. Araştırmaya yaşları 17-30 arasında değişen 231 kişi katılmıştır. Katılımcılar, 95’i (%41.1) 17-21 yaş aralığında, 87’si (%37.7) 22-25 yaş aralığında ve 49’u (%21.2) 26-30 yaş aralığında bireyden oluşmaktadır. Araştırmaya katılan bireylerin 154’ü kadın (%66.7) ve 77’si erkektir (%33.3). Araştırmada Kişisel Bilgi Formu, Öz Şefkat Ölçeği, İntihar Bilişleri Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın verileri Yapısal Eşitlik Modeli ile analiz edilmiştir. Yapılan analizlerin sonucuna göre öz şefkat ile umutsuzluk arasında negatif, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişkinin olduğu ortaya koyulmuştur. Ayrıca öz şefkat ile intihar bilişleri arasında da negatif, orta düzeyde ve anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte öz şefkat ile intihar bilişleri arasındaki ilişkide umutsuzluğun tam aracı rolünün olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın sonuçlarından hareketle genç yetişkinler ve beliren yetişkinler gibi çeşitli risk gruplarındaki bireylere yönelik intihar risk faktörlerini önleme, umutsuzluğu azaltma ve öz şefkati ve umudu artırma temelli psikoeğitim programlarının uygulanması önerilmiştir.
This study is to examine whether hopelessness has a mediating role in the relationship between self-compassion and suicide cognitions. 231 people aged between 17-30 years participated in the study. Participants; 95 of them (41.1%) are between the ages of 17-21, 87 of them (37.7%) are between the ages of 22-25, and 49 of them (21.2%) are between the ages of 26-30. Of the individuals participating in the research, 154 (%66.7) were female and 77 (%33.3) were male. It was collected using the Personal Information Form, Self Compassion Scale, Suicide Cognitions Scale, and the Beck Hopelessness Scale. Structural Equation Model was used in the analysis of the data. It was revealed that there is a negative, moderate, and significant relationship between self-compassion and hopelessness. In addition, it was determined that there is a negative, moderate, and significant relationship between self-compassion and suicide cognitions. With this, it was concluded that hope has a mediating role in the relationship between self-compassion and suicide cognitions. Based on the results of the study, it has been suggested to implement psychoeducational programs based on preventing suicide risk factors, and increasing self-compassion and hope for individuals in various risk groups.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Bilişsel Gelişim |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 46 |