Bu çalışma, Yeni Türkiye Sinemasının önde gelen yönetmenlerinden Özcan Alper’in uzun metrajlı filmlerinde kolektif kimliklerin temsil biçimlerini ve bu temsillerin toplumsal bağlamla olan ilişkisini irdelemektedir. Kimlik kavramı, yalnızca bireyin kendini tanımlama süreci olarak değil, toplumsal bellek, tarih, mekân, dil ve aidiyet gibi unsurların etkisiyle şekillenen dinamik bir yapı olarak ele alınmıştır. Çalışmada, Alper’in Sonbahar (2008), Gelecek Uzun Sürer (2011), Rüzgârın Hatıraları (2015), Âşıklar Bayramı (2022) ve Karanlık Gece (2022) filmleri üzerinden yapılan analizlerle, bireysel trajediler ile kolektif bellek arasındaki kesişim noktaları incelenmiştir. Yöntem olarak, sosyolojik eleştiri yöntemlerinden biri olan yorumsamacı (hermeneutik) yaklaşım temel alınmış, auteurist eleştiri ise bu yaklaşıma destekleyici bir perspektif sunmuştur. Alper’in sineması, Anadolu’nun kültürel çeşitliliğini yalın bir estetikle görünür kılarken, politik öğeleri de güçlü bir şekilde merkeze yerleştirir. Yolculuk, geçmişle yüzleşme ve bireysel travmalar gibi temalar, onun anlatılarının temel yapı taşlarını oluşturur. Bununla birlikte onun sineması, kültürel kimliklerin bastırılmış yönlerini ve toplumsal hafızanın kırılmalarını sanat aracılığıyla görünür kılan özgün bir dili yansıtır.
This study examines the representation of collective identities in the feature films of Özcan Alper, one of the leading directors of the New Turkish Cinema, and the relationship between these representations and the social context. The concept of identity is explored as an individual's self-identification process and as a dynamic structure shaped by factors such as social memory, history, space, language, and belonging. The study analyses Alper’s films Sonbahar (2008), Gelecek Uzun Sürer (2011), Rüzgârın Hatıraları (2015), Aşıklar Bayramı (2022), and Karanlık Gece (2022) to investigate the intersections between individual tragedies and collective memory. The methodology is based on the hermeneutic approach, one of the methods of sociological criticism, supported by an auteurist perspective. Alper’s cinema brings the cultural diversity of Anatolia into view with a simple aesthetic, while placing political elements firmly at its centre. Themes such as journeys, confrontation with the past, and individual traumas form the fundamental pillars of his narratives. Moreover, his cinema articulates a distinctive language that renders visible the repressed aspects of cultural identities and the fractures of social memory through artistic expression.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Cinema Sociology, Television Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 31, 2025 |
Submission Date | May 1, 2025 |
Acceptance Date | August 9, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 50 |