Kişisel bilgisayarlar sadece donanım unsurlarından meydana gelmeyip üstlendikleri fonksiyonları yerine getirebilmek için gayri maddi mal niteliğindeki yazılım olarak adlandırılan bileşenlere de ihtiyaç duyarlar. Bu durum, kişisel bilgisayarların hukuki niteliklerini belirlerken donanımlar ile yazılımlar noktasında farklı bakış açılarının benimsenmesini gerekli kılmaktadır. Kişisel bilgisayar donanımı eşya hukuk anlamında bir eşya topluluğu iken, yazılımlar ise fikri mülkiyet hukuku anlamında eser niteliğindedir. Kişisel bilgisayarın sahip olduğu bu özellikler, haciz işlemine konu olduklarında da böyle iki boyutlu bir bakış açısının benimsenmesi gerekeceğini ortaya koymaktadır. Buna göre bilgisayar donanımı haczedilirken bunun taşınır bir eşya olduğu göz önünde bulundurulacak, buna mukabil yazılımlar açısından haczin konusunu, aslında yazılımın kendisi değil, borçlunun bu yazılımı kullanmak için sahip olduğu lisans oluşturacaktır. Bu nedenle yazılım kullanım lisansları, taşınırların haczine dair hükümlere göre değil, intifa hakkının haczine ilişkin hükümler kıyasen uygulanmak suretiyle haczedilmelidir. Kişisel bilgisayarlar günümüzde temel ihtiyaç ya da mesleki ihtiyaç olması sebepleriyle haczi caiz olmayan mal niteliğine bürünebilirler. Bunun yanı sıra, ihtiva ettikleri kişisel veriler ve diğer önemli bilgilerden dolayı sabit disklerin – her ihtimalde – haczi caiz olmayan mal olarak edilmelidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | ÖZEL HUKUK |
Authors | |
Publication Date | May 8, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |