Avrupa Topluluğunu Kuran Anlaşma’nın 30. maddesi ile, fi krî mülkiyet hakkı sahiplerinin menfaatleri korunmuştur. Ancak, tüm dünyada yapılan anlaşmalarla serbest dolaşımın önündeki engellerin kaldırılması için çaba gösterilirken, fi krî hak sahibine anılan şekilde sağlanan korumanın serbest ticareti çok fazla kısıtlayacağı açıktır. Çünkü, fi krî mülkiyet haklarından doğan tekelci hakların, açık ve kesin olarak AB’de geçerli olan malların serbest dolaşımı ilkesi karşısında korunması üye devletlerarası ticareti önemli ölçüde etkileyecektir. Böylece, birçok malın serbest dolaşımı da ortadan kalkacaktır. Bu durum, hak sahibinin marka üzerindeki mutlak hakları ile markanın üzerinde somutlaştığı malın yeni maliklerinin mülkiyet haklarının, özellikle de bunları yeniden satmak amacıyla satın almış olan dağıtıcıların menfaatlerinin karşı karşıya gelmesi olarak da ifade edilebilir. Sonuçta, AB’nin temel prensiplerinden olan serbest ticaret ile fi krî mülkiyetin korunması arasında denge kurmaya çalışan bir ilke doğmuştur. Bu ilke marka hakkının tükenmesi ilkesidir. Marka hakkının tükenmesi, marka hakkı sahibinin yetkilerine getirilen bir sınırlamadır. Marka hakkı sahibi ile markalı malı piyasaya sunan üçüncü kişi arasındaki sözleşme ilişkisinin lisans sözleşmesi biçiminde olması halinde, bir markanın kullanım hakkı lisans alana verilir. Markaya bağlı kullanım hakkı, üretim, satım, dağıtım gibi bir çok işlemi bünyesinde barındırır. Başka bir söyleyişle, marka sahibi, markalı malı üretme ve piyasaya sunma hakkını üçüncü bir kişiye devredebilir. Dolayısıyla, lisans alan tarafından lisans sözleşmesine uygun olarak üretilerek piyasaya sunulan markalı mallar üzerindeki haklar da tükenecektir.
With the article 30th of TEEC (The Treaty Establishing the European Community), the interests of the intellectual property owners are protected. Yet, efforts are exerted and various treaties are made all over the world in order to counteract the obstacles before free movement though it is clear that the protection granted to the intellectual right holder as mentioned above will restrain the free movement considerably. The reason is that the protection of exclusive rights rising from the intellectual property rights despite the presence of the free movement principle of the goods explicitly and strictly applicable in the EU will effect the intra-EU trade to a considerable extent. Thus, the free movement of various goods will die out. This situation also can be defi ned as the coming across of absolute rights of the owner on trade mark and the property rights of the new owners of the good that the trade mark concreted on, especially for the distributors which buy these in order to re- sale. Ultimately, a principle has been created which aims to establish a balance between free trade which is one of the core principles of the EU and intellectual property protection. This principle is called the trade mark right exhaustion principle. Trademark right exhaustion is a sort of limitation which is brought to the authority of the proprietor of trademark right. The right of usage of trademark is given to licensee in case of the relationship between the trademark right owner and the third person offering the good with the trade mark to the market is as a license agreement. Accordingly, the rights in the goods bearing the trademark which have been introduced to the market after being manufactured in compliance with the license agreement by the licensee will also be exhausted.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 16 Issue: 3 |