Osmanlı Devleti’nde kadının hukuki statüsünü belirleyen konulardan birisi de miras hukukundaki konumudur. Osmanlı hukuk sisteminin ikili yapısı çerçevesinde her türlü mülk menkul ve gayrimenkul mal mirasçılar arasında İslam Miras Hukuku hükümlerine göre paylaştırılmıştır. Ana kaynaklarda yer alan düzenlemelere göre kadınlar bazı durumlarda kendileriyle aynı konumda olan erkeklerin yarısı kadar mirastan pay alabilmişlerdir. Buna karşılık miri arazi, gayrisahih vakıfl ar, icareteynli vakıfl ar ve mukataalı vakıfl arın tasarruf hakkı ise örŞ intikal hükümlerine göre gerçekleşmiştir. ÖrŞ intikalde ise şer’i intikalin tersine zaman içinde cinsiyetler arası eşitlik temeline dayanan düzenlemeler yapılmıştır. 1913 yılında yapılan son düzenleme ile her zümre için kadın ve erkek arasında hukuki eşitlik sağlanmıştır
Şer’i intikal örfi intikal tereke eshab’ül feraiz asabe hukuki eşitlik miri arazi icareteynli vakıf mukataalı vakıf
The position of woman in Ottoman Inheritance Law has been very important for determining the legal statue of woman in the Ottoman Empire. Ottoman legal system had a dual character. It was a mixture of religious law (şeriat) and sultanic law (örŞ hukuk). For this reason all kinds of movable goods and real estates concerning private property were distributed according to the Islamic Law rules. On the other hand miri lands (miri arazi), gayrisahih, icareteynli and mukataalı wakfs were shared according to the sultanic law. In Islamic Inheritance Law while the men were taking two share, the women take one share. In contradiction to the Holy Law, örŞ inheritance law codes tried to build up a legal equality between woman and man step by step. The last code dated to 1913 succeeded this aim and the legal equality was realised in örŞ inheritance law
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 11 Issue: 1 |