Öz
XV. yüzyıl, Necâtî, Avnî, Adlî, Mihrî Hatun, Mesihî, Hamdullah Hamdî gibi önemli şairlerin yetiştiği bir devirdir. XVI. yüzyılın sanat anlayışına zemin hazırlayan bu yüzyılın şairleri arasında asıl adı İsmail olan Kemâl Ümmî de bulunmaktadır.
Kemâl Ümmî, Anadolu sahasında tekke tasavvuf edebiyatı çizgisinde ilerlemiş mutasavvıf bir şairdir. Şairin, Türkiye’deki kütüphanelerde otuzdan fazla el yazması olan Dîvân’ının dışında müstakil olarak kaleme aldığı eserleri de bulunur. Bunlar arasında Risâle-i Vefât, Risâle-i Îmân ile büyük çoğunluğu şairin Dîvân’ı içinde yer alan Kırk Armağan adlı mesnevisi vardır. Didaktik mesneviler içerisinde kabul edilebilecek olan bu mesnevilerde şair, dinleyen ve okuyan kesimi doğru yola yönlendirecek tavsiyelerde bulunur.
Bu mesnevilerden Kırk Armağan, eserin üslubu ve dili yönüyle diğerlerinden daha fazla dikkat çekmektedir. Eser bazı kaynaklarda Kırk Hadis türünün ilk örnekleri arasında gösterilirken bazı kaynaklarda bir hadisin şerhi olarak değerlendirilmiştir. Mesnevide şair, ölümünü isteyen bir adam ile Hz. Muhammed arasında geçen konuşmayı anlatır ve ikisi arasında geçen uhrevi seyahati gözler önüne serer. Bu yolculuk on menzil üzerine kurulmuştur. Her menzilde ölümünü isteyen adamın hazırlaması gereken dörder armağan bulunur. Eser bu sebepten Kırk Armağan adını taşır. Kırk Armağan, 210 beyitten oluşmasına rağmen olay, zaman, kişi ve mekân gibi tahkiye unsurlarının tamamını içinde barındırmaktadır.
Çalışmada Kırk Armağan’ın Türkiye’deki kütüphanelerde tespit edilmiş üç nüshası tenkitli metin olarak hazırlanmış, beyitler nesre çevirileriyle sunulmuştur. Metin Eski Anadolu Türkçesinin dil özellikleri bakımından incelenmiştir. Metinde geçen atasözleri, deyimler tespit edilmiş, söz varlığına değinilerek dil araştırmacıları için katkı sunulmaya ve eserin türü konusunda yeni bir görüş geliştirilmeye çalışılmıştır.