Tarih boyunca kadının sözlü ve yazılı kaynaklarca tanımlanması ve feminist bilinç sayesinde bu tanımlamaların ardında yatan eril bir projenin varlığının ortaya konması, proje kadın kavramını doğurur. Virginia Woolf’un feminist epistemolojide önemli bir yeri olan ‘kendine ait bir oda’ çağrısı, ataerkil geleneği harekete geçirir ve kadına bir oda – hatta bir ev temin eder. Ancak bu evi, kadın için gerçek anlamda ‘kendine ait’ kılmaz; kadını eve hapseder. Seray Şahiner’in ‘Ülker Abla’ romanından bir kadın karakterin evinden kaçarak toplumun kadına reva gördüğü sınırların dışına çıkması, bu çalışmada proje kadınlıktan kurtulma ve yeni bir kimlik ortaya koyma girişimi olarak okunacaktır. Feminist yöntemin izleneceği çalışmada amaç, kadına sözde konfor alanı yaratan mekân algısını yıkmaktır. Romanın mücadeleci kadın karakteri, maddi yoksunluğuna rağmen yeni bir yuva inşa etmeye çalışarak toplumun projesi olmayı reddeder. Ancak proje kadınlığı reddetmenin, sosyal yalnızlaştırma gibi bir bedeli olacaktır. Ülker karakteri hem özel hem kamusal alanda karşılaşacağı yıldırma politikası ile mücadele ederek yeni bir kimliğe kavuşacaktır.
The definition of women by oral and written sources throughout history and the revealing of the existence of a masculine project behind these definitions, thanks to the feminist consciousness, gives birth to the concept of the project woman. Woolf’s call for ‘a room of one’s own’, which has an important place in feminist epistemology, activates the patriarchal tradition and provides women with a room – even a home. However, this does not make the house truly her own; imprison the woman at home. A female character from Seray Şahiner’s novel ‘Ülker Abla’ escapes from her home and goes beyond the boundaries that society has drawn for women. And in this case, the project will be read as an attempt to get rid of femininity and reveal a new identity. And this case will be read as an attempt to get rid of the project woman and reveal a new identity. The aim of the study, in which the feminist method will be followed, is to destroy the perception of space that creates a so-called comfort zone for women. The struggling female character of the novel refuses to be the project of the society by trying to build a new home despite her financial deprivation. But refusing to be a project woman has a price: social isolation. Ülker will gain a new identity by combating the intimidation policy that it will encounter in both the private and public spheres.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2023 |
Submission Date | July 4, 2023 |
Acceptance Date | July 23, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 7 Issue: 2 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International