Sufi institutions named as âsitâne, hânkâh, dergâh, tekke, zâviye, kalenderhâne and ribat, which are the most established institutions after mosques/masjids as a constitutive element in the Ottoman Empire, have always maintained their vitality since the foundation of the state to its collapse. Over time, a very rich acquis was formed around these institutions, where efforts were made to keep the mystical spirit alive and to raise a good individual who has ripen. Literature is one of the areas where this acquis, which has traces in many areas of social life, makes itself felt. At the same time, some divan poets, who were also followers of a sect, reflected this rich acquis in their poems at every opportunity; and they even wrote separate works. One of them is the works called dergâhnâme, which include various information such as the names of the lodges, the places they are located, the sheikhs who served or were working there, the days of dhikr and ritual.
Although most of the works in dergahnâme type in our literary tradition are in prose, there are also some that were written in verse. The number of verse dergahnâme known for now is five, and the most famous one is the work called Dergâhnâme, which was arranged in 129 couplets and later expanded to 805 couplets by Bursalı Müminzâde Ahmed Hasîb in the first half of the 18th century.
In this study, information about Hasib's life and newly identified works will be given, and after some evaluations on the form and content features of his re-arranged Dergahnâme, the translated text will be included.
Classical Turkish Literatute 18th century Müminzâde Ahmed Hasîb Dergâhnâme
Osmanlı’da inşai unsur olarak cami/mescidlerden sonra en fazla tesis edilen müessese olan âsitâne, hânkâh, dergâh, tekke, zâviye, kalenderhâne ve ribat olarak tesmiye olunan tasavvuf müesseseleri, devletin kuruluşundan yıkılışına kadarki dönem içinde her daim canlılığını muhafaza etmiştir. Tasavvufi neşvenin canlı tutulup kemâle ermiş iyi bir ferdin yetişmesi için gayret sarfedilen bu müesseseler etrafında zamanla çok zengin bir müktesebat teşekkül etmiştir. Sosyal hayatın birçok alanında izlerine rastlanan bu müktesebatın kendini hissettirdiği alanların başında edebiyat gelmektedir. Aynı zamanda kendileri de bir tarikat müntesibi olan bazı divan şairleri, teşekkül eden bu zengin müktesebatı her fırsatta şiirlerine aksettirmişler; hatta müstakil eserler kaleme almışlardır. Tekkelerin isimleri, bulundukları mekânlar, buralarda görev yapan veya yapmakta olan şeyhler, zikir ve ayin günleri gibi çeşitli bilgilere yer verilen ve tür olarak dergâhnâme olarak adlandırılan eserler de bunlardan biridir.
Edebi geleneğimizde dergâhnâme türündeki eserlerin büyük bir kısmı mensur olsa da manzum şekilde kaleme alınanları da mevcuttur. Şimdilik bilinen manzum dergâhnâme sayısı beş olup bunlar içinde en meşhur olanı 18. yüzyılın ilk yarısında Bursalı Müminzâde Ahmed Hasîb’in önce 129 beyit hâlinde tanzim edip daha sonra genişleterek 805 beyte çıkardığı Dergâhnâme adlı eserdir.
Bu çalışmada Hasîb’in hayatı ve yeni tespit edilen eserleri hakkında bilgi verilecek, yeniden tanzim etmiş olduğu Dergâhnâme’sinin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde bazı değerlendirmelerde bulunulduktan sonra çeviri yazılı metnine yer verilecektir.
Klasik Türk edebiyatı 18. yüzyıl Müminzâde Ahmed Hasîb Dergâhnâme
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2023 |
Gönderilme Tarihi | 7 Temmuz 2023 |
Kabul Tarihi | 6 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 2 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International