Eski Türk Yazıtları, Türk yazı dili tarihini başlatan eserlerdir. Aralarında “Orhun Abideleri” olarak adlandırılan üç büyük yazıtın da bulunduğu bu eserlerin bazıları bir veya birkaç satırdan bazıları da tek sözcükten oluşsa da her biri hem tarihi hem kültürel hem de dil özellikleri açısından çok önemlidir. Türk yazı dili tarihinin başlangıç vesikaları olarak kabul edilen bu yazıtların, barındırdıkları kelime hazinesiyle içinden çıktıkları topluluğun duyuş, düşünüş, yaşayış biçimini yansıttığı düşünülürse bu eserlerin kaynaklık ettiği alanlar bakımından önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Ayrıca pek çok alana ışık tutan bu yazıtlar, söz varlığıyla ve bu söz varlığının kullanım biçimiyle yazıldıkları dönemlerde dilin ifade gücünü de göstermektedirler. Bir dilin söz varlığı içerisinde çok büyük bir yere sahip olmayan yansıma sözcükler de duygu ve düşünceleri dilde daha canlı, ayrıntılı, etkili ve kalıcı bir şekilde ifade etmeye olanak sağlayarak anlatımı kuvvetlendiren sözcüklerdir. Başlangıçtan bugüne kadar daha çok konuşma dilinde varlığını ve gelişimini sürdüren yansıma sözcüklerin, dilin ilk yazılı belgelerinde ne oranda ve ne şekilde yer aldığı merak uyandıran bir konudur. Bu çalışmayla da amaç; yansıma sözcük sayısıyla dünyanın en zengin dillerinden biri olan Türkçenin ilk yazılı belgelerinde, parçalarında ve satırlarında bu sözcükleri tespit ederek ses, şekil ve anlam bakımından inceleyip değerlendirmektir.
Old Turkish Inscriptions are the works that started the history of Turkish written language. Although some of these works, which include three large inscriptions called "Orkhon Monuments", are composed of one or more lines and some of them consist of a single word, each is very important in terms of both historical, cultural and linguistic features. Considering that these inscriptions, which are accepted as the beginning documents of the history of the Turkish written language, reflect the way of hearing, thinking and living of the community from which they came out with the vocabulary they contain, the importance of these works in terms of the fields they originate from is better understood. In addition, these inscriptions, which shed light on many fields, also show the expressive power of the language in the period they were written with the vocabulary and the way this vocabulary is used. Onomatopeic words, which do not have a very large place in the vocabulary of a language, are words that strengthen the expression by enabling them to express feelings and thoughts in a more vivid, detailed, effective and permanent way. It is an interesting issue to what extent and in what way the onomatopeic words, which have continued to exist and develop in the spoken language from the beginning until today, took place in the first written documents of the language. The aim of this study is to identify these words in the first written documents of Turkish, which is one of the richest languages in the world with the number of onomatopeic words it contains; to examine and evaluate in terms of sound, shape and meaning.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Old Turkic Language (Orhon, Uyghur, Karahan) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2023 |
Submission Date | July 14, 2023 |
Acceptance Date | November 25, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 7 Issue: 3 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International