"Cradle" is an object that has been used to put babies to sleep after birth since ancient times and has been the subject of oral and written literature. A "cradle child" is a baby or small child who lies in a cradle, is a living being, is breastfed, and is known for his purity, innocence, and inability because he has no mental abilities. These two concepts, which are frequently found in sacred books and folktales, have abstract and concrete uses in classical poetry. Because the cradle's purpose, its unique shape, its swings, the variety of materials in its construction, and the fact that it is an item related to birth support this metaphorical expression. The fact that the concepts of cradle and cradle child are mentioned in verses and religious stories shows that these are two concepts that are at the center of the belief and life of the society. To this end, poetry examples containing both cradle and cradle child depictions in Ottoman poetry and masnavis of classical literature (15th to 19th centuries) were identified and evaluated in terms of the shape of the cradle, its function, motion characteristics, and the relationship between the child and the cradle. Poem samples "miracle", "human", "lover", "beloved", "heart", "soul/spirit", "universe", "world", "sky", "nature", "poet/poetry" modules were criticized. Ultimately, this study consists of an evaluation based on examination and comparison, examining the use of the concepts of cradle and cradle child as an element of simile in concrete and abstract ways in classical Turkish poetry.
“Beşik” kadim zamanlardan beri doğum sonrasında bebeklerin uyutulmasında kullanılan, sözlü ve yazılı edebiyata konu edilmiş bir eşyadır. “Beşik çocuğu” ise beşikte yatan, can taşıyan, anne sütü emen, akli melekesi olmadığından saflığı, masumiyeti ve acziyetiyle meşhur bebek yahut küçük çocuktur. Kutsi kitaplar ve halk söylencelerinde de sıklıkla yer bulan bu iki kavramın, klasik şiirde soyut ve somut pek çok kullanımı vardır. Zira beşiğin; amacı, kendine has şekli, sallanması, imalindeki malzeme çeşitliliği ve doğumla ilgili bir eşya olması gibi özellikleri bu anlam çeşitliliğini desteklemektedir. Beşik ve beşik çocuğu kavramlarından ayet ve dinî kıssalarda da bahsedilmesi, bunların toplumun inanç ve yaşantısının merkezinde olan iki kavram olduğunu göstermektedir. Bu dikkatle klasik edebiyatın divan ve mesnevilerinde (15 ila 19. yy.) beşik ve beşik çocuğu tasvirlerinin her ikisini de içeren şiir örnekleri tespit edilerek beşiğin şekli, görevi, hareket özellikleri, çocuk-beşik ilişkisi yönünden değerlendirilmiştir. Şiir örnekleri “mucize”, “insan”, “âşık”, sevgili”, “gönül”, “can/ruh”, “evren”, “dünya”, “gökyüzü” “tabiat”, “şair/şiiriyet” kavramları bağlamında tenkit edilmiştir. Nihai olarak bu çalışma, klasik Türk şiirinde beşik ve beşik çocuğu kavramlarının somut ve soyut şekillerde bir benzetme unsuru olarak kullanılmasını inceleyen tahlil ve mukayeseye dayalı bir değerlendirmeden müteşekkildir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 3 |
This work is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International