Shams of Tabrızî’s intimate and mystical relationship with Jalal al-Dîn Rûmî
is all know n by all the researchers interested in the matter. But the point that
many researchers are missing is that Shams was incapable of expressing his
mystical visions, and it was narrated some sources that Jalal al-Dîn Rûmî was
divinely invested to express them, and the love displayed by Shams, more than
any particular ideas that he expressed, assured his elevated status in the eyes
of Jalal al-Dîn Rûmî as a king of spirituality. The result of this extraordinary
mystical encounter was an intellectually sophisticated literary legacy most
ofw hich is displayed in his Kulliyyât-i Shams yâ Dîw ân-i Kahır and partly
in the Mathnawl.
Şems-i Tebrîzî’nin Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’yle yakın ilişkisi, konuyla
ilgilenen bütün araştırmacıların bildiği bir husustur. Ama araştırmacıların
vurgulamadığı bir nokta vardır ki o da Şems’in tasavvufî tecrübesini ifâde etmede güçlük çektiği ve Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’nin, onun bu
duygularını aktarmada “İlâhî bir takdirle görevlendirildiğinin” bazı kaynaklarda
zikredildiği hususudur. Şems’in Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’ye karşı
sergilediği sevgi, onun Mevlânâ Celâleddîn Rûmî gözünde “maneviyatın
sultanı” olmasına sebep olmuştur. Bu olağanüstü ilişkinin sonucu, edebî
bir üslupta, Külliyyât-ı Şems veya Divân-ı Kebîr ve kısmen de Mesnevî’de
karşımıza çıkmaktadır.
Diğer ID | JA94SR26JG |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 1 |