Küresel kriz öncesinde merkez bankacılığında temel amaç olan fiyat istikrarının sağlandığı gelişmiş ülke ekonomilerinde krizin ortaya çıkması, merkez bankacılığının yeniden sorgulanmasına zemin hazırlamıştır. Kriz sonrası yeni merkez bankacılığı çerçevesi, fiyat istikrarının ve finansal istikrarın eşzamanlı sağlanması gerçeğinden hareketle bu iki hedefin birbirine entegre olduğu bir yapı içinde şekillenmiştir. Bu makalede, küresel kriz sonrasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından izlenen para politikası kapsamlı olarak incelenmiştir. TCMB, 14 Nisan 2010 tarihinde açıkladığı krizden çıkış stratejisi çerçevesinde faiz koridoru ve zorunlu karşılıkların oldukça aktif olarak kullanıldığı bir para politikası tasarlayarak, rezerv opsiyonu mekanizması gibi yeni enstrümanları hayata geçirmiştir. Krizden toparlanma sürecinde Türk bankacılık sektörünün fonlama kaynaklarına düşük maliyetle ulaşması, özellikle tüketici kredilerinde hızlı bir büyümeyi beraberinde getirmiştir. Tüketicilerin kredi kullanarak ithal ürünlere yönelmesi, hem tasarrufları olumsuz etkilemiş hem de cari açığın artmasına neden olmuştur. TCMB, faiz koridoru ve zorunlu karşılıklar kanalıyla bankaların fonlama maliyetlerini yukarı çekerek hızlı kredi genişlemesini kontrol altına alarak cari açığı önlemeye çalışmıştır. Makalede ayrıca, kriz sonrası dönemde TCMB tarafından izlenen para politikalarının değerlendirilmesi farklı makro ekonomik değişkenlerin 2010 ve 2014 yılları arasındaki gelişimine bakılarak yapılmıştır. Analizimize dahil edilen farklı değişkenlerin 2010 ve 2014 yılları arasındaki performansı, küresel kriz sonrasında TCMB tarafından uygulanan yeni para politikası çerçevesinin oldukça başarılı olduğunu ortaya koymuştur.
Anahtar Kelimeler: Merkez Bankacılığı, Para Politikası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Uygulamaları.
Global crisis occurred in developed countries even though price stability was achieved in these economies. This led to the questioning of the central banking after global crisis. The new central banking framework after global crisis formed in the direction that price stability and financial stability were achieved at the same time and integrated with each other. In this article, monetary policies applied by Central Bank of the Republic of Turkey (CBRT) after global crisis are analyzed in detail. Within the framework of exit strategy which put into practice on April 10, 2010, CBRT actively used interest rate corridor and reserve requirements and launched reserve option mechanism. During the recovery period of the crisis, positive cost of funding environment enabled Turkish Banking sector to increase consumer loan volume. Consumer behaviour towards purchasing import goods through consumer loans affect savings and current account deficit negatively. CBRT tried to increase cost of funding through interest rate corridor and reserve requirements in order to decraese current account deficit by controlling credit growth. Furthermore, the evaluation of the monetary policies of CBRT after global crisis are made by taking the performances of different macro economic variables between 2010 and 2014 into consideration. The performances of different macro economic variables between 2010 and 2014 clearly state the success of CBRT post-crisis monetary policy framework.
Key Words: Central Banking, Monetary Policy, Central Bank of the Republic of Turkey Applications
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 3 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2 Sayı: 4 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.