Teknolojideki hızlı gelişmeler, iletişim ve ulaşım imkânlarının
ucuzlaması, bireyler, örgütler ve devletler arasında etkileşimi arttırmış ve
insanların sosyo-ekonomik yapısını, üretim sistemlerini değiştirmiştir. Bu
değişim ile birlikte ortaya çıkan, innovasyon, sermaye eskime süresinin
kısalması, küreselleşme ve yok edici rekabet, örgütleri ve yönetimlerini
sıklıkla “yönetsel krizlerle” karşı karşıya bırakmıştır. Krizi en az hasarla
atlatmak, bazen de fırsata çevirmek yönetim kadrosunun temel sorunu haline
gelmiştir. Klasik yöntemlerin kriz yönetiminde yetersiz kaldığını fark eden
yöneticiler krizleri daha iyi yönetebilecek liderleri keşfetme çabası içerisine
girmişlerdir. Krizleri iyi
yönettiklerinde fırsata çevirebileceklerini fark eden liderlerde krizlerle baş
etmede yeni yöntemler keşfetmeye yönelmişlerdir. Yönetici ve liderlik
arasındaki bu ortak arayış; krizleri en az hasarla atlatabilecek, dönüşümü
gerçekleştirecek ve ilham verici vizyon ile örgütü bir üst mertebeye taşıyacak
beceriye sahip “kriz liderliği” türünü ortaya çıkartmıştır. Bu noktadan
hareketle “Liderlik kavramını” esas alan
bu çalışma; kriz yönetimi ve kriz sonrası geleceğin inşası süreçlerinde lider
ve yönetici arasındaki etkileşimi, lideri ortaya çıkartan sebepleri, krizde
neden lidere ihtiyaç duyulduğunu, kriz yönetiminde liderliğin rolünü mevcut
liderlik literatürü çerçevesinde ortaya koymak ve uzun dönemli yönetsel
süreçlerde dönüştürücü-vizyoner liderlik modelinin krizleri fırsata çevirmede
etkili bir yöntem olabileceği tezini analiz etmeyi amaçlamaktadır.
The rapid developments
in technology and the reduction of communication and transportation facilities
has increased the interaction between individuals, organizations and states and
thus has changed the socio-economic structure and production systems of people.
With this change, innovation, the decrease in the capital obsolescence,
globalization and destructive competition have often confronted organizations
and their managers with "managerial crises". Overcoming the crisis
with minimum damage and sometimes to turn it into an opportunity has become the
main problem of management. Managers who realized that classical methods were
inadequate in crisis management attempted to discover leaders who could manage
crises better. Leaders who realize that the crises may be turned into
opportunities if they are well managed have turned to discover new ways to deal
with crises. The mutual quest between manager and leadership has led to the
emergence of the concept of “crisis leadership” that will handle the crisis
with the minimum damage, carry out the transformation and move the organization
with the inspirational vision to the upper rank. In this framework, this study
which is based on "Leadership concept” aims to analyze the interaction
between the leader and the manager during and after the crisis, the reasons
that give rise to leaders, the role of leadership in the crisis, the reasons
why leaders are needed in crises and the argument that leadership and
transformer – visional leadership model may be an effective method for
transforming crises into opportunities in the long-run managerial process.
Leader Leadership Crisis leadership Transformation-Visionary Leadership
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 19 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 8 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.