Turkish political history has on a large scale passed through the conflict between two political fronts. The Kemalist bloc which takes a position in favor of the new state and its Western orientation, and conservative bloc which tries to protect Ottoman’s cultural and political heritage have been two main actors of this conflict. The actors in question have made foreign policy a part of this conflict. The Middle East, as an important part of Ottoman, have been at the heart of this conflict in both domestic and foreign policy. Thus, with reference to post-structuralist theory’s main argument which problematize classical theories in International Relations, the paper argues that political blocs in Turkish politics instrumentalizes Turkish foreign policy in order to consolidate their own identity. Accordingly, the present paper examines the imagination of the Middle East from the perspectives of particular political blocs in Turkish politics, namely Kemalist and conservative. It argues that those imaginations construct a discourse which serves to (1) construct the political identity of actors; (2) marginalize other/rival discourses. By doing so, the paper begins with multi party period as Turkish political life witnessed alternative political discourses with multi-party system. Finally, it continues until 2010s because it aims to find out pattern in representations.
Türkiye siyasi tarihi, çoğunlukla siyasal kutuplaşmaların mücadelesi ile geçti. Bu mücadelenin başat aktörleri ise devletin ve Batıcı eğiliminin muhafızlığını üstlenen Kemalist zihniyet ile Osmanlı’nın kültürel mirasını sahiplenen muhafazakâr zihniyet oldu. Söz konusu aktörler sadece iç politikada çatışma halinde olmakla kalmadı aynı zamanda dış politikayı da bu mücadelenin bir parçası haline getirdiler. Osmanlı’nın önemli bir parçası olan Ortadoğu ise hem iç politikada hem de dış politikada bu mücadelenin merkezinde yer aldı. Buradan hareketle, post-yapısalcı teorinin dış politika-iç politika ayrımını sorunsallaştırmasından yola çıkan makale, Türkiye’deki siyasi blokların dış politikayı, iç politikada kendi kimliklerini yeniden inşa etmede araçsallaştırdığını, Türkiye’nin Ortadoğu dış politikasını da bu amaca hizmet eden bir alana dönüştürdüklerini iddia etmektedir. Bu bağlamda makale, Kemalist ve muhafazakâr siyasi cephelerin Ortadoğu tasavvurunu incelemekte; bu tasavvurun birinci olarak iç politikada kendi kimliklerini güçlendirme işini gördüğünü ikinci olarak ise diğer/rakip siyasi söylemleri marjinalleştirme amacı taşıdığını iddia etmektedir. Alternatif siyasi söylemleri inceleyebilmek için analizine çok partili dönem ile başlayacak olan makale, temsillerdeki süreklilikleri ve örüntüleri yakalayabilmek için ise analizini 2010’lu yıllara kadar götürecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 13 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.