Bu çalışmada; yüzyıllar boyunca ayakta kalmış olan Osmanlı Devleti’nin Merkantalizm ve Sanayi Devrimi karşısındaki konumu tartışılmıştır. Çalışmada öncelikle Avrupa’da bir döneme damgasını vurmuş önemli bir iktisadî doktrin olan merkantalizmin gelişimine yer verilmiştir. Bu bağlamda dış ticaret fazlası vererek altın ve gümüş gibi kıymetli maden rezervlerini arttırmaya yönelik bir politika anlayışı olarak Merkantalizm’in, Avrupalı devletlerin ticarete dayalı bir milli ekonomi hâline geldikleri süreçteki en önemli basamaklardan biri olduğu ortaya koyulmuştur. Akabinde ise Merkantalizm çağında ve sonrasında Osmanlı Devleti’nin ekonomik yapısı incelenmiştir. Bu anlamda Osmanlı ekonomisinin bu dönemde üç temel sacayağının olduğu görülmüştür. Bunlar iaşe(provizyonizm), gelenekçilik ve fiskalizmdir. İaşe piyasada bol miktarda mal bulunmasını ifade ederken, gelenekçilik Osmanlı Devleti’nin ekonomisinde ideal düzeni ve statükoyu koruma güdüsüdür. Fiskalizm ise kişilerden ziyade devlet hazinesinin zenginleşmesini amaçlamaktadır. Osmanlı Devleti’nin üç ilkesi çerçevesinde Merkantalizm’in zıddı sayılabilecek politikalar güttüğü ve bu bağlamda mal bolluğunu önemseyen, ithalatı teşvik edici ve ihracatı kısıtlayıcı bir tutum takındığı anlaşılmıştır. Çalışmada bu durumun nedenleri ve sonuçlarına dair değerlendirmelere yer verilmiştir. Son olarak ise Sanayi Devrimi’nin Osmanlı Devleti’ne etkileri ele alınmıştır.
In this study; the position of the Ottoman Empire, which survived for centuries, against Mercantilism and Industrial Revolution is discussed. For this purpose, first, the development of mercantilism, an important economic doctrine that had a significant impact on a period in Europe, is explained. In this context, it is revealed that Mercantilism, which forms the basis of capitalism, was one of the most important steps in the process in which European states became a national economy based on trade, as a policy understanding to increase the precious metal reserves such as gold and silver by giving foreign trade surplus. Subsequently, the economic structure of the Ottoman Empire in the age of mercantilism and afterwards is examined. Then, the economic structure of the Ottoman Empire in the age of mercantilism is examined. In this sense, it is seen that the Ottoman economy had three basic trivets in this period. These are: provisionism, traditionalism and fiscalism. While provisionism refers to the abundance of goods in the market, traditionalism is the motive to protect the ideal order and status quo in the economy of the Ottoman State. Fiscalism, on the other hand, aims to enrich the state treasury rather than individuals. It is understood that the Ottoman Empire pursued policies that could be considered as the opposite of Mercantilism within the framework of three principles, and, in this context, the empire had a policy that cared about the abundance of goods, encouraged imports and restricted exports. Evaluations on the reasons and consequences of this situation are also included in the study. Finally, the effects of the Industrial Revolution on the Ottoman Empire are discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Tüm Sayı |
Authors | |
Publication Date | December 22, 2020 |
Submission Date | August 20, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 7 Issue: 14 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.