The fall of the Berlin wall, the German reunification and the disintegration of the Soviet Union, which shaped the Eastern Bloc of the Cold War Period, are among the most important events affecting the world history of the 20th century. It should be borne in mind that that even after the dissolution of the Soviet Union, the Russian Federation, which is its continuation, remained as a power that could directly affect global trends in the world. It is obvious that the social, economic, and political interaction between Russia and the West exceeds the borders regarding Russia's internal affairs. It shows that Russia should take a different approach, contrary to the perception of an enemy. It is possible to say that the need for an approach of reconciliation, instead of the conflict that was tried to be realized after the disintegration, became evident again in the axis of conflict due to the Ukraine issue. The association of the Russia’s image in the western press with reality, will again have to be carried out by the members of the western press. While the internal dynamics of Russia before the Putin era were in a struggle, it is observed that this conflict was calmed by Putin's power. It is not overlooked that the unilateral attitude of the Western world after the disintegration has led to the sharp lines of today's policies of Russia. In this study, the power struggles in the Russian Federation and the annexation of Crimea to Russia with the referendum that resulted from Ukrainian policies were discussed. Further, an evaluation on the Russia-Ukraine war from the Russian perspective was presented, which can be regarded as the result of the annexation.
Berlin duvarının yıkılması, iki Almanya’nın birleşmesi ve Soğuk Savaş Döneminin doğu blokunu şekillendiren Sovyetler Birliğinin dağılması, 20. Asrın dünya tarihini etkileyen en önemli olaylardandır. Unutulmaması gerekir ki Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da, devamı niteliğinde olan Rusya Federasyonu dünyadaki küresel eğilimleri doğrudan etkileyebilen bir güç olarak kalmıştır. Rusya ve Batı arasındaki sosyal, ekonomik ve siyasi etkileşimin Rusya’nın iç işleri konusunda sınırları aştığı aşikârdır. Rusya hakkında düşman telakkisinin aksine farklı bir yaklaşım serdetmesi gerektiğini göstermektedir. Dağılma sonrası gerçekleştirilmeye çalışılan çatışma yerine uzlaşma yaklaşımının kendini Ukrayna meselesi nedeniyle yeniden çatışma ekseninde belirginleştirdiğini söylemek mümkündür. Batı basınında Rusya ile ilgili oluşturulan resmin realite ile ilişkilendirilmesi yine batılı basın mensuplarınca gerçekleştirilecektir. Putin dönemi öncesi Rusya’nın iç dinamiklerini bir mücadele içinde görürken, Putin’in iktidarı ile bu çekişmenin yatıştırıldığı gözlemlenmektedir. Batı dünyasının dağılma sonrası takındığı tek taraflı tavrın Rusya’nın günümüz politikalarının keskin çizgilerine sebebiyet verdiği gözden kaçmamaktadır. Bu çalışmada Sovyetlerin dağılmasından sonra yerini alan Rusya Federasyonu’ndaki iktidar ve güç mücadelesi ile Ukrayna'nın geliştirdiği politikalar sonucu yapılan referandumla Kırım'ın Rusya'ya bağlanması ele alınmaktadır. İlhakın neticesi sayılabilecek ve Rusya tarafından başlatılıp dünyayı da etkileyen Rusya-Ukrayna savaşı üzerine Rusya perspektifinden bir değerlendirme sunulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2022 |
Gönderilme Tarihi | 6 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 19 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.