This article examines the process of geopoliticization in Turkey, fueled by ideological shift, new elite consensus and popular historical narratives as a direct consequence of the heightened sensitivity of both elites and the public as a whole to geopolitical concerns. ''Geopoliticization'' refers to the heightened sensitivity and dependency of domestic politics on the global geography at both discursive and practical levels. Understanding Turkey's current politics at both substantive and institutional levels requires an analytical mapping of the complex interactions of elites and society with the external scale (such as military, personal interest, leverage in domestic politics, and ideological convergence). At this juncture, ideological shift, differences in the attitudes and attributes of the governing elites, and the reinterpretation of national history as a new dimension of the interaction with society have come to the forefront of the discussion.
In Turkey, geopolitical tensions have permeated politics, society, and the economy in these three dimensions. The lines that have traditionally drawn between domestic and global politics have begun to blur as a result of this trend. It is possible to claim that Turkey's foreign policy engagements will deepen and grow as a consequence of the geopoliticization being supported by elites and social groups. The feeding of this macro-shift via the military-industrial complex à la Turca leads to a new normal, and perhaps even status quo, among the bureaucracy, politics, society, and intellectuals. This article concludes that geopoliticization, accelerated by the expansion of the defense industry, has the potential to shape both the content of politics in Turkey as well as the actor distribution of politics through the formation of elite alliances and public support.
Bu makale Türkiye’de elitler ve toplum düzeyinde jeopolitik konulara hassasiyetin artması sonucu ideolojik dönüşüm, yeni elit konsensüsü ve popüler tarihsel anlatı aracılığıyla beslenen jeopolitizasyon sürecini irdelemektedir. Jeopolitizasyon, iç siyasetin söylemsel ve pratiksel düzeylerde dış coğrafyaya hassasiyet ve bağımlılığının artmasıdır. Elitlerin ve toplumun dış dünyaya ilişkin farklılaşan (askeri, kişisel ilgi, iç siyasette kaldıraç ve ideolojik yakınsama gibi) angajmanlarının analitik haritalandırılması Türkiye güncel siyasetinin içerik ve kurumsal düzeylerde anlaşılması için önemlidir. Bu noktada ideolojik dönüşüm, yönetici elitlerin tutumlarında ve niteliğinde farklılaşma ve toplumla ilişkinin yeni bir boyutu olarak tarihin yeniden yorumlanması öne çıkmaktadır. Bu üç hat üzerinden Türkiye’de siyasetin, toplumun ve ekonominin jeopolitize olduğu görülmektedir. Bu süreç bir yönüyle iç ve dış siyaset arasındaki ayrımları gri bir alana itmektedir. Jeopolitizasyonun elitlerce ve toplumsal sektörlerce desteklenmesi sonucunda Türkiye’nin dış politika angajmanlarının derinleşeceğini ve genişleyeceğini söylemek mümkündür. Bu makro dönüşümün savunma sanayi üzerinden beslenmesi bürokrasi, siyaset, toplum ve entelektüeller arasında yeni bir normalin ve bir başka deyişle statükonun oluşmasına yol açmaktadır. Bu makalede savunma sanayinin genişlemesiyle ivmelenen jeopolitizasyonun elit ittifakları ve toplumsal destekle Türkiye’de siyasetin içeriğini ve aktörel dağılımını şekillendirebilecek kapasitede olduğu sonucuna varılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 21 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.