İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığını yürüttüğü ve yazına Millî Şef dönemi olarak geçen devir, Türk siyasi tarihinde olduğu kadar Türk tarih yazıcılığında da özel bir yere sahiptir. Atatürk döneminden miras kalan Türk Tarih Tezi’nin, dönüşüme uğrayarak gelecek yıllarda hâkim paradigma haline gelen Türk-İslam sentezine evrildiği süreçte, bu dönem oldukça önemli bir kavşak noktası olmuştur. Tek parti yıllarının tamamında, siyaset tarih ilişkisi bağlamında düzenlenen tarih kongrelerinin öncü rol oynadığını söylemek mümkündür. Bu bağlamda, III. Türk Tarih Kongresi de; Atatürk döneminden İnönü dönemine geçişi anlamlandırmak adına dikkate alınması gereken bir araştırma nesnesidir. Öyle ki, bu kongrede Türk tarihçiliğinin yukarıda işaret edilen biçimde bir değişimin ilk izlekleri bulunmaktadır. Söz konusu çalışma, seyrinde her ne kadar betimleyici bir dil hâkim olsa da söz konusu tarih kongresinin bu minvaldeki öneminin altını çizmeyi amaçlamaktadır. Böylesi bir çalışmaya girişmede, konunun yazında benzer biçimde ele alınmamış olması da bir diğer gerekçedir. Kongre, yayınlanan tutanaklar ve gazete haberleri merkeze alınarak incelenmiştir. Kongrenin seyri ve başlıca tartışmalar ortaya konmuştur. Kongrenin, 1932’deki Birinci ve 1937’deki İkinci Kongrelere kıyasla önemli bir kopuşu/dönüşümü simgelemesi itibarıyla Türk Tarih Tezi ve ortaya koyduğu tarih paradigması sonrası akademik tarihçiliğinin ilk büyük tarih kongresi olarak ifade edilmesi, çalışmanın ulaştığı en önemli neticedir.
The period in which İsmet İnönü was president and known as the National Chief period in the literature has a special place in Turkish historiography as well
as in Turkish political history. This period was a very important junction point in the process where the Turkish history thesis inherited from the Atatürk period
transformed into the Turkish-Islamic synthesis that became the dominant paradigm in the coming years. It is possible to say that throughout the single-party years, history congresses held in the context of the relationship between politics and history played a leading role. In this context, III. Turkish History Congress also; It s a research object that should be taken into account to make sense of the transition from the Atatürk period to the İnönü period. So much so that, in this Congress, there are the first traces of a change in Turkish historiography as mentioned above. The study in question aims to underline the importance of the History Congress in this regard, even though descriptive language dominates its course. Another reason for undertaking such a study is that the subject has not been addressed similarly in the literature. The congress was examined by focusing on published minutes and newspaper news. The course of the congress and the main discussions are presented. The most important conclusion of the study is that the congress is the first major history congress of academic historiography after the Turkish History Thesis and the history paradigm it put forward, as it symbolizes a significant break/transformation compared to the First Congress in 1932 and the Second Congress in 1937.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of The Social Sciences |
Journal Section | Tüm Sayı |
Authors | |
Publication Date | August 24, 2024 |
Submission Date | February 6, 2024 |
Acceptance Date | August 21, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 25 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.