The term secularization is used frequently in academic works and daily life of countries in which Germanic languages are spoken. However, when it comes to Turkey, because of the historical and etymological reasons, the concept has not gained the attention that it deserves. Turkish academics and media have preferred to use the terms of laic, laicité or laicization to express what the term secularization asserts. Therefore, the first aim of this article is to indicate and explain how the concept of secularization and the concept of laicization are different from each other. The second aim of the article is to contribute the discussions on these issues by emancipating those discussions from the axis of “laicization-conservatism” dichotomy.
Sekülerleşme kavramı özellikle Cermen dillerindeki akademik eserlerde ve bu dillerin konuşulduğu günlük yaşamda sıkça kullanılmaktadır. Ancak söz konusu Türkiye olduğunda hem tarihsel hem de etimolojik sebeplerden dolayı sekülerleşme kavramı yeterince bilinmemektedir. Medya ve akademi dünyası, sekülerleşme kavramının ifade ettiği şeyleri laik, laiklik ve laikleşme gibi kavramları kullanılarak ifade etmektedir. Bu çalışma ise belli bir zaman dilimi içerisinde dinin toplumsal gücünün ve prestijinin azalması demek olan sekülerleşme kavramı ile siyasi bir ilke ve proje olarak devlet işleri ile dinin birbirinden ayrılması demek olan laiklik kavramı arasındaki farkı tarihsel ve etimolojik olarak ortaya koymaktır. Türkiye’de din-toplum ekseninde yapılan tartışmaların "laiklik-muhafazakârlık" ekseninden çıkması gerektiğini ifade eden makale, laik devletlerin seküler olmayan toplumları ya da laik olmayan devletlerin seküler toplumları olabileceği sonucuna ulaşmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Temmuz 2014 |
Gönderilme Tarihi | 11 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 9 Sayı: 1 |
Akademik İncelemeler Dergisi (AID) bilginin paylaşımı için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.