Bulgaristan, 1984-1985 kışında Türk azınlığa karşı yürüttüğü asimilasyon politikalarını had safhaya vardırır. Halterci Naim Süleymanoğlu’nun 1986 yılında Türkiye’ye iltica etmesi, Bulgaristan-Türkiye ilişkilerini iyice gerginleştirir. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT), 1987 yılında Bulgaristan’ın asimilasyon politikalarını konu edinen Yeniden Doğmak dizisini yayınlamaya başlar. Kızlarını geride bırakarak Türkiye’ye göç eden parçalanmış bir ailenin hikâyesini ön plana çıkaran dizi, Türk halkının milliyetçi duygularını harekete geçirerek iki ülke arasında diplomatik bir krize yol açar. Bulgaristan’la yapılan pazarlıklar sonucu, hikâyenin ilham kaynağı olan Aysel Özgür’ün serbest bırakılması karşılığında dizi yayından kaldırılır. Yeniden Doğmak dizisi aracılığıyla yaratılan duygusal atmosfer, Bulgaristan’ın Türk azınlığa karşı yürüttüğü asimilasyon politikalarının hem ulusal hem de uluslararası ölçekte tartışılmasını sağlar. Televizyonun ve dramanın gücünden yararlanarak gerçekleştirilen bu proje, aslında kitlelerin duygularını manipüle eden politik bir etkinliktir. Dönemin Başbakanı Turgut Özal, tüm siyasi kariyeri boyunca iktidarını tıpkı çağdaşları Ronald Reagan ve Margaret Thatcher gibi duygu politikaları ile sürdürmeye çalışmıştır. Bu çalışmanın amacı, Özal’ın Bulgaristan’daki Türk azınlık konusunda yürüttüğü duygu politikasını Yeniden Doğmak dizisi ekseninde incelemektir. Nitel bir perspektifle yürütülen çalışmada, dizinin anlatı analizi gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede, duygulanımsal medya iktidarına ve duygunun ideolojiden çok daha önemli bir rolü olduğuna vurgu yapan Brian Massumi’nin argümanlarından yola çıkılmıştır.
Bulgaria brought its assimilation policies against the Turkish minority up to an extreme level in the winter of 1984-1985. Weightlifter Naim Süleymanoğlu's asylum in Turkey in 1986 further strained the relations between Bulgaria and Turkey. The Turkish Radio and Television Corporation (TRT) began broadcasting the TV series Yeniden Doğmak in 1987, which is about Bulgaria's assimilation policies. Bringing to the fore the story of a broken family who immigrated to Turkey by leaving their daughters behind, the series stimulated the nationalist feelings among the Turkish people, which caused a diplomatic crisis between the two countries. As a result of the negotiations with Bulgaria, the series was cancelled in exchange for the release of Aysel Özgür, who is an inspiration to the story. The emotional atmosphere created through the TV series Yeniden Doğmak enabled the assimilation policies of Bulgaria against the Turkish minority to be discussed on both national and international scale. This project realized by using the power of television and drama is actually a political activity that manipulates the emotions of the masses. The Prime Minister of the time, Turgut Özal tried to maintain his power with the politics of affect throughout his political career just like his contemporaries Ronald Reagan and Margaret Thatcher. The aim of this study is to examine Özal's policy of affect regarding the Turkish minority in Bulgaria in the axis of the TV series Yeniden Doğmak. In the study carried out from a qualitative perspective, the narrative analysis of the series was realized. In this framework; the arguments of Brian Massumi, who emphasized the affective media power and the fact that affect plays a much more important role than ideology, are the starting point of view.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Reserch Articles |
Authors | |
Publication Date | October 15, 2022 |
Submission Date | August 1, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 17 Issue: 2 |