ÖZ: Türkiye dış politikasında önemli bir noktada bulunan Afrika’nın tarihsel süreç içerisinde jeopolitik açıdan yaşadığı değişimlerin geniş bir çerçeve içerisinde yeniden analiz edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda Türkiye ve Afrika’nın jeopolitik açıdan ortak çıkarlarının yeniden keşfedilmesi ve ileriye taşınması için yapılan hamlelerin ne tür sonuçlar doğuracağı üzerine durulmaktadır. Özellikle son yıllarda Libya ve Somali örnekleri incelendiğinde Türkiye dış politikasında Afrika’ya yönelik önemli adımlar atıldığı gözlemlenmektedir. Afrika’nın yerel hükümetleri ve konjonktürel değişimlerin yol açtığı gelişmelerle beraber Türkiye’nin jeopolitik konumu itibarıyla bu bölgeye yönelik açılımları bir taraftan risk olarak görülürken diğer taraftan da olumlu olarak kabul edilmektedir. Türkiye tarafından kıtaya yönelik geliştirilen dış politikaların mevcut güç dengesini bozduğuna ve özellikle Batılı ülkelerin bu bölgelerdeki etkinliğini tehdit ettiğine ilişkin çeşitli görüşler hakimdir. Bu çalışmada, Türkiye’nin özellikle son yıllarda Afrika’nın değişen jeopolitiğinde nasıl bir rol üstlendiği ve uluslararası sistemde bu rolünü hangi adımlarla kabul ettirmeye çalıştığı gibi konular incelenmiştir. Afrika kıtasında tarih boyunca süregelen sömürgecilik faaliyetleri nedeniyle bir istikrar sağlanamamıştır. Bu da kıtaya yönelik üretilen dış politikaların da istikrarlı olamayacağı anlamını taşımaktadır. Özellikle son yıllarda Afrika halkları, geçmişte Batılı devletler tarafından uygulanan sömürgeclilik faaliyetlerini öne sürerek günümümüzde devam eden bağlılıklarını koparma girişimlerinde bulunmaktadır. Ancak bu ticaret, askeri, ekonomik ve diğer pek çok alanda seyreden bu ilişkilerin kopması ya da zayıflaması durumunda Türkiye’nin bu boşluğu doldurabileceği yönünde görüşler hakimdir.Bu nedenle Türkiye’nin Afrika’ya yönelik üstlenmek istediği bu etkin rolünü sağlamlaştırmak adına Osmanlı söylemini geliştirdiği anlaşılmaktadır. Basın ve medyada Türkiye’nin pek çok kurumunun bu söylem üzerinden kıtaya yönelik tarihsel bağlarını yeniden canlandırma eğiliminde olduğu ve bu konuda uluslararası basın kuruluşlarını da sürece dahil ettiği gözlemlenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 3 Issue: 2 |
Article acceptance continues forupcoming 2024 issues.