Ortodontik tedavide diş çekimi yapılması uzun süredir tartışmalı bir konudur. Çapraşık alt keser dişler için çekimsiz sabit tedavi, interproksimal stripping ile tedavi, premolar diş çekimli tedavi, bir veya iki alt keser dişin çekilmesi gibi çeşitli ortodontik tedavi yaklaşımları bulunmaktadır. Çekimli tedavilerde en sık premolar diş çekimi tercih edilmektedir. Ortodontik tedavi sonunda ideal oklüzyonun sağlanmasındaki zorluk sebebiyle alt keser diş çekimi yaygın bir prosedür değildir. Alt keser diş çekimine karar verirken çapraşıklık miktarı, diş boyutu uyumsuzluğu, patolojik durum, overbite, overjet, keser açılanmaları, iskeletsel büyüme paterni ve hasta yaşı gibi faktörler değerlendirilmelidir.Bu tedavi seçeneği anterior diş boyutu düzensizliklerinde, küçük üst kesici dişler ve/veya büyük alt kesici dişler nedeniyle oluşan problemlerin düzeltilmesinde endikedir. Literatürde tek keser çekimi uygulanan hastaların premolar çekimi uygulanan hastalara kıyasla uzun dönemde daha iyi stabilite gösterdiği bildirilmiştir. İyi bir posterior oklüzyona sahip olgularda alt keser diş çekiminin bazı avantajları bulunmaktadır. Uygun bir endikasyonla bu tedavi yaklaşımında istenen sonuçlar ve stabil oklüzal ilişkiler elde edilebilir
Tooth extraction in orthodontic treatment has been controversial for a long time. There are various orthodontic treatment approaches for crowded lower incisor teeth such as non-extraction fixed treatment, treatment with interproximal stripping, premolar tooth extraction and one or two lower incisor tooth extraction. In extraction treatments, premolar teeth are the most common choice.Lower incisor tooth extraction is not a very common procedure in orthodontic treatment since there is difficulty in obtaining an ideal occlusion at the end. Factors such as the extent of irregularity, tooth size deficiency, pathological conditions, overbite, overjet, sagittal incisor angulations, skeletal growth pattern and patient age should be evaluated when deciding on lower incisor tooth extraction. This treatment option is indicated for the correction of inconsistencies caused by anterior teeth size irregularities, small upper incisor teeth and/or large lower incisor teeth. In the literature, it has been concluded that patients who are eligible for single incisor extraction attain good stability compared to patients who undergo premolar extraction in terms of long-term treatment success. There are certain advantages of lower incisor tooth extraction treatment in cases with good posterior occlusion. Desired outcomes and stable occlusal relationships can be obtained with proper indications with this treatment approach
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Collection |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 5 Issue: 3 |