Objective: Myopericarditis is an inflammatory disease characterized by elevated cardiac biomarkers. In the absence of elevated cardiac biomarkers, myocardial involvement is subclinical or unclear in most cases of pericarditis. In order to differentiate between pericarditis and myopericarditis, this study sought to fully ascertain the prognostic significance of inflammatory ratios and indicators.
Methods: After applying the exclusion criteria, this study comprised 193 patients out of 1220 patients enrolled in our hospital's database in 2022 who satisfied the diagnostic criteria for pericarditis and myopericarditis. Inflammatory scores were calculated from peripheral complete blood counts and analyzed with demographic and clinical data. p < 0.05 was the cutoff point for statistical significance.
Results: A total of 193 patients (105 with pericarditis, 88 with myopericarditis) were included. The pericarditis group had more female patients, while myopericarditis was predominantly male (p=0.014). The mean age was 38.39 ± 15.84 years. Inflammatory scores were significantly higher in myopericarditis. In univariate and multivariate logistic regression, NLR, dNLR, and SIRI showed high specificity, sensitivity, and predictability for myopericarditis. ROC and AUC analyses identified NLR, dNLR, and SIRI with the highest AUC values (0.88, 0.85, and 0.85). With a cut-off of 2.45 (p<0.01), NLR had the highest sensitivity (84.1%) and specificity (81.9%). dNLR (cut-off 1.85, p<0.01) had 80.7% sensitivity and 81.9% specificity, while SIRI (cut-off 1.64, p<0.01) had 80.7% sensitivity and 82.9% specificity.
Conclusion: The NLR, dNLR, and SIRI scores could be potential biomarkers for predicting and differentiating myopericarditis. To validate these findings and apply them to clinical practice, more research is required.
Amaç: Miyoperikardit, kardiyak biyomarkerlerin yükselmesiyle karakterize edilen enflamatuvar bir hastalıktır. Kardiyak biyomarkerlerin yükselmediği durumlarda, perikarditin çoğu vakasında miyokardiyal tutulum subklinik veya belirsizdir. Bu çalışmada, perikardit ve miyoperikardit arasındaki farkı belirleyebilmek amacıyla enflamatuvar oranların ve göstergelerin prognostik öneminin tam olarak belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntemler: Dışlama kriterleri uygulandıktan sonra, 2022 yılında hastanemizin veri tabanına kaydedilen ve perikardit ile miyoperikardit için tanı kriterlerini karşılayan 1220 hasta arasından 193 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Periferik tam kan sayımlarından elde edilen enflamatuvar skorlar, demografik ve klinik veriler ile analiz edilmiştir. İstatistiksel anlamlılık sınırı p < 0.05 olarak kabul edilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya toplamda 193 hasta (105 perikardit, 88 miyoperikardit) dahil edilmiştir. Perikardit grubunda kadın hasta oranı daha yüksekken, miyoperikardit grubu ağırlıklı olarak erkeklerden oluşmaktaydı (p=0.014). Genel popülasyonda ortalama yaş 38.39±15.84 yıl olarak hesaplanmıştır. Miyoperikardit grubunda enflamatuvar skorların anlamlı derecede yüksek olduğu tespit edilmiştir. Tek değişkenli ve çok değişkenli lojistik regresyon analizlerinde NLR, dNLR ve SIRI skorlarının miyoperikardit için yüksek özgüllük, duyarlılık ve öngörülebilirliğe sahip olduğu belirlenmiştir. ROC ve AUC analizlerine göre, NLR (0.88), dNLR (0.85) ve SIRI (0.85) en yüksek AUC değerlerine sahipti. NLR için 2.45 kesim noktası kullanıldığında, en yüksek duyarlılık (%84.1) ve özgüllük (%81.9) sağlanmıştır (p<0.01). dNLR için 1.85 kesim noktası kullanıldığında duyarlılık %80.7, özgüllük %81.9 iken; SIRI için 1.64 kesim noktası ile duyarlılık %80.7, özgüllük %82.9 olarak belirlenmiştir (p<0.01).
Sonuçlar: NLR, dNLR ve SIRI skorları, miyoperikarditi öngörmede ve ayırt etmede potansiyel biyomarkerler olabilir. Bu bulguların doğrulanması ve klinik uygulamalara entegre edilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Cardiology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | September 22, 2025 |
Publication Date | September 29, 2025 |
Submission Date | February 21, 2025 |
Acceptance Date | July 2, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 11 Issue: 3 |