Sanatçılar, zanaatkârlar ve tasarımcılar söz konusu olduğunda “araştırma” kelimesi, kimi zaman bu alanların her birine has uygulamalardan oldukça farklı bir faaliyete denk düşüyor gibi görünmektedir. Tıpkı, “araştırma her zaman eskiyi incelemeyi kapsar” ifadesinde olduğu gibi konuşmada vurgu sözcüğün ilk hecesine yönelir2. Fakat sanat, zanaat ve tasarım, pek tabii yeni olanla ilgilidir. Kelime alışılageldiği üzere; izole bilim insanlarının ikamet ettiği, uzmanlık kütüphanelerinin gizemli köşeleriyle; laboratuvarlarda beyaz önlükleri ve test tüpleriyle ancak küçük bir grubun anladığı şeyler yapan insanlarla; yüksekokullar yerine üniversitelerle, temas kurmak yerine belirli bir mesafede durmakla; artefakt yerine artyfakt3 ile ve kelimeler yerine fiiliyatla ilişkilendirilmiştir.
Ancak son zamanlarda -yükseköğrenimin devlet tarafından finanse edilmesine ilişkin kararların faydacı sonucu olarak- muhalif bir eğilim ortaya çıkmış; kelime, sanatçılar, zanaatkârlar ve tasarımcıların sürekli yaptıkları şeylerle, artyfakt yerine artefakt ile ve kelimelerden ziyade eylemlerle bağlantılandırılmaya başlanmıştır.
Şimdiye kadar, tartışmanın çoğu -ve tarafların zihinsel bulanıklığı da- araştırmanın ne olduğu, neleri içerdiği ve ne ortaya koyduğuna dair bir dizi basmakalıp görüş etrafında cereyan etmiştir. Bu arada konu, (tüm ciddiyetiyle sorulan) “bir resim sergisi araştırma sayılır mı, sayılmaz mı?” sorusu gibi son derece garip yönlere doğru da gitmiştir. Bu çalışma, bahsi geçen kalıpların bazılarını kırmayı ve tartışmayı açıkça çıkmaz olduğu görülen sokaklardan öteye götürmeyi hedeflemektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Translation |
Authors | |
Translators |
Özgü Gündeşlioğlu This is me |
Publication Date | July 19, 2019 |
Submission Date | April 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 13 Issue: 24 |
Submission of articles for the January 2025 issue of Akdeniz Art (volume: 19 issue: 35) will take place between October 1 st to 15 th , 2024.