Along with Yasujiro Ozu, Robert Bresson can be regarded as one of the most eminent filmmakers in the history of cinema who have created their own distinctive cinematic languages through a spiritual understanding. While Ozu's being the bearer of a cultural background based on Zen philosophy is quite usual considering his native land, it is intriguing that Robert Bresson has a spiritual sensitivity that might be the consequence of a cultural view different from the accumulation of his own cultural world - in the context of the mental codes of contemporary rational Western society. It is true to suggest that there are a few cultural codes historically allowing such a spiritual sensitivity in the context of Western culture, e.g mystical interpretations of Christianity. However, one can also argue that, in the west, such a mode of thinking and spirituality have already been replaced by rational thought, mundane matters, and the coldness of the material. Accordingly, Bresson's cinema, with a spiritual style and practice different from his contemporaries in terms of its aims, proposes to the audience to go beyond identification and dramatization, and, with the voids of emptiness it produces, it offers an expanding possibility towards a realm of existence that is beyond Western thinking, such as "being in the present moment" and "re-existing" with a work of art as in Zen practices. This article attempts to explain the fascinating similarity of the spiritual structure of Bresson's cinema with the elements of Zen philosophy through his 1966 film “Au Hasard Balthazar”. The research method of this study is a literature review and an analysis of Bresson’s filmography. In this context, the relationship we have established between Zen thinking- including its everyday and artistic practices - and Bresson's cinema enables us to reexplore the vast and endless field of possibilities in the cinematic language.
Robert Bresson’un sinema tarihi içinde Yasujiro Ozu ile kendine has dilsel üslubunu tinsel bir anlayışla oluşturan en önemli yönetmenlerden olduğu söylenebilir. Ozu’nun Zen felsefesine dayanan bir kültürel birikimin taşıyıcısı olması doğduğu topraklar bakımından oldukça normal kabul edilirken, Robert Bresson’un -çağdaş rasyonel Batılı toplumun zihinsel kodları bağlamında- kendi rasyonel dünyasının birikiminden farklı bir düşüncenin sonucu olabilecek tinsel duyarlılığı ilgi çekicidir. Her ne kadar tarihsel olarak Batı kültürü içerisinde bu tarz bir tinsel duyarlılığa olanak veren kültürel kodlar az da olsa bulunsa da -mistik Hristiyanlık yorumları vs- Batıda bu türden bir düşünme biçimi ve tinsellik, yerini çoktan rasyonel ve dünyasal olan ile maddesel olanın soğukluğu ile değiştirmiştir. Bu nedenle amaçları bağlamında çağdaşlarından farklı bir tinsel üslup ve pratiğe sahip olan Bresson sineması, seyirciye özdeşleşme ve dramatizasyonun dışına çıkan bir başka olanak önermekte, yarattığı boşluk alanları ile Zen pratiklerinde söz konusu olan “anda var olmak” ve sanat eseri ile “yeniden var olmak” olarak tarif edeceğimiz bir genişleme imkânı sunmaktadır. Makale Bresson sinemasının tinsel yapısının kuruluşunun Zen felsefesinin bileşenleri ile ilgi çekici benzerliğini, 1966 yılında filme aldığı “Rastgele Balthazar” filmi üzerinden açıklamaya çalışmaktadır. Çalışmanın yöntemi literatür taraması ve Bresson’un filmografisinin incelenmesi olarak seçilmiştir. Bu bağlamda Zen düşüncesi -onun gündelik ve sanatsal pratiklerini de kapsayan bir biçimde- ve Bresson sineması arasında kurduğumuz ilişki bize sinemasal dil olanaklarının geniş ve sonsuz sahasını yeniden keşfetme olanağı vermektedir.
Zen Tinsellik Boşluk Klasik Dramatik Biçim Model Spirituality Emptiness Classical Dramatic Structure Model.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | January 25, 2023 |
Submission Date | October 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 17 Issue: 31 |
Submission of articles for the January 2025 issue of Akdeniz Art (volume: 19 issue: 35) will take place between October 1 st to 15 th , 2024.