While the increasing use of social media today provides advantages in various aspects of our lives, the problems that these platforms bring also come to light. One of these is "stalking", which is a situation where a person uses social media to access more information about other people's private lives or experiences. Excessive stalking and sending unwanted, disturbing messages can lead to social media harassment. In addition, constantly checking people's social media accounts can lead to severe social media addiction. This study aims to investigate the situation of university students' stalking on social media. In the research, phenomenology design, one of the qualitative research methods, is adopted. Within the scope of the research, 27 students were interviewed using a semi-structured interview form. In the analysis of the data, content analysis was used. Participants' views on the effect of social media on stalking were coded by content analysis and presented in seven different themes, and their experiences were visualized with word clouds. As a result of the research, it was seen that the participants mostly act with a sense of curiosity and frequently stalk their inner circle on social media, and that stalking is more popular due to the accessibility of social media. It was also observed that individuals subjected to stalking are more anxious in their daily lives, and this makes them uncomfortable. It was concluded that excessive stalking can lead to addiction and that precautions should be taken. Based on these results, different suggestions are made about stalking on social media. As an alternative, before stalking turns into an addiction, measures such as seeking psychological support, limiting the time allocated to social media and conducting various awareness activities can be taken. As for future research, the phenomenon of stalking can be investigated in students at the high school-level, and a case study can be developed.
Niğde Ömer Halisdemir University Ethics Committee., Date 16.05.2023, Number: 2023/07-10
Günümüzde giderek artan sosyal medya kullanımı her ne kadar hayatımıza çeşitli yönlerden avantaj sağlasada, bu platformların beraberinde getirdiği sorunlar da gün yüzüne çıkmaktadır. Bunlardan biri olan “stalking”, bir diğer adıyla ısrarlı takip, kişinin sosyal medyayı kullanarak insanların özel hayatları veya yaşantıları hakkında daha fazla bilgiye ulaşması durumudur. Stalklamanın aşırıya kaçması ve istenmeyen, rahatsız edici mesajlar gönderilmesi sosyal medya tacizine sebebiyet vermektedir. Ayrıca sürekli olarak insanların sosyal medya hesaplarını kontrol etmek ileri düzeyde sosyal medya bağımlılığına dönüşebilir. Bu araştırmanın amacı üniversite öğrencilerinin sosyal medyadaki stalklama durumlarının incelenmesidir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim deseni benimsenmiştir. Araştırmada yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak 27 öğrenci ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Katılımcıların sosyal medyanın stalklamaya etkisi konusundaki görüşleri içerik analizi ile kodlanarak yedi farklı tema halinde sunulmuş, kendi tecrübeleri ise kelime bulutlarıyla görselleştirilmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların en çok merak duygusuyla hareket edip sosyal medyada sıklıkla yakın çevrelerini stalkladıklarını ve sosyal medyanın erişim kolaylığı sayesinde stalklama eyleminin daha popüler olduğu görülmüştür. Ayrıca stalklamaya maruz kalan bireylerin günlük hayatlarında daha tedirgin oldukları ve bu durumun onlara rahatsızlık verdiği gözlemlenmiştir. Aşırı stalklamanın bağımlılığa yol açabileceği ve bunun hakkında önlemler alınması gerektiği saptanmıştır. Sonuçlara dayanarak sosyal medyada stalklama eylemi hakkında farklı öneriler getirilmiştir. Buna örnek olarak stalking bir bağımlılığa dönüşmeden önce psikolojik destek alınması, sosyal medyaya ayrılan zamanın sınırlandırılması ve çeşitli farkındalık çalışmalarının yapılması gibi önlemler alınabilir. Gelecek araştırmalar için stalking olgusu lise seviyesindeki öğrencilerle incelenebilir ve bir durum çalışması geliştirilebilir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Instructional Technologies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | March 30, 2024 |
Publication Date | March 31, 2024 |
Submission Date | December 29, 2023 |
Acceptance Date | March 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |