İbn Sînâ felsefesinde faal akıl, Zorunlu Varlık ve ayrık akıllardan oluşan ay üstü âlemin son aklıdır. Sudur sürecinde son akıl olması sebebiyle aynı zamanda oluş ve bozuluşa tabi olan ay altı âlemin aklı olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla bu âlemde çeşitli tasarruflara sahip bir konumda bulunmaktadır. Faal akıl, fizikî âlemin şekillenmesindeki etkisiyle ontolojik, insanın bilgisel süreçlerinde etkin olmasıyla da epistemolojik bir yöne sahiptir. Bu makalede İbn Sînâ’nın felsefî sisteminde birçok alanla irtibatlı olması dolayısıyla merkezi bir konumda bulunan faal akıl ele alınacaktır. Çalışmamızın amacı İbn Sîna felsefesinde faal aklın konumunu belirlemek ve ay altı âlemde ne tür tasarruflarda bulunduğunu ortaya koymaktır. Ayrıca nefs ve idrak teorisine de faal akıl ile irtibatı ölçüsünde değinilecektir. Çalışmada daha çok İbn Sînâ’nın konuyla ilgili eserlerine müracaat edeceğiz, ama yeri geldikçe onun büyük şarihi Tûsî’nin ilgili eserlerine de başvuracağız. Alanda yapılmış çağdaş araştırmalar da çalışmamızda yararlandığımız kaynaklar arasında yer alacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 9 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 1 |