2010 yılından bu yana Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle ülkelerinden göç eden halk için Türkiye önemli bir göç merkezi haline gelirken, yaşanan bu kaos ve mülteci krizi sonucunda Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de mülteci sorunu nefret söyleminin merkezine yerleşmiştir. Mülteciler ve yaşadıkları sorunlarla ilgili çevrimiçi ortamlarda üretilen içerikler, kullanılan dil mültecilere yönelik oluşan nefret söyleminin daha güçlenmesine sebep olmaktadır. Çalışmada Türkiye’de Suriyelilerle ilgili çevrimiçi paylaşımların nefret unsurları taşıyıp taşımadığı, ayrımcı söylem stratejileri temelinde sınıflandırılarak araştırılmıştır. Türkiye’deki Twitter kullanıcılarının Türkçe içerikleri üzerinden gerçekleştirilen bu araştırmada, #suriyeli”, “#mülteci”, “#suriyelimülteci”, “#suriyelileriistemiyoruz” ve “#suriyelilerdefolsun” hashtaglerinin altına yapılan 4.217 adet tweet incelenmiş ve mültecilere geliştirilen söylemlerin daha çok hangi ayrımcı söylem stratejileri tipolojileri altında toplandığı keşfedilmeye çalışılmıştır. Çalışmada olumsuz söylemlerin ötekileştirici ve kışkırtıcı bir arka planı olduğu, Twitter kullanıcılarının söylemlerinin sertleşip hakaret boyutuna vardığı, mültecilere yönelik nefret ve düşmanlık söylemlerinin kolektif olarak kamusal eleştiriler çerçevesinde toplandığını söylemek mümkündür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | August 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |